26/12/2020 - 22:51

Sosyal Medyada Paylaş

Bizim Yaşadığımız Gerçekten Aşk Mı?

Bizim Yaşadığımız Gerçekten Aşk Mı?

Başını kaldırıp sağa sola bakındı şaşkın ve ağlamaktan kıpkırmızı gözlerle....cenaze defnedilirken  iki kızının hıçkırıkları hariç herkes koyu bir muhabbete dalmıştı.Memleket meselelerini konuşanda vardı,romatizmasınıda,emekli maaşının yetmeyişini de...Demek ki gidenin acısı kalanın yüreğine dertmiş ateş te dedikleri gibi düştüğü yeri yakıyormuş.Yanağından acıyla karışmış iki damla yaş daha süzüldü Hikmet  amca 'nın....

Kolay değildi koca 40 yıl aynı yastığı paylaşmıştı Hasibe teyze ile..şimdi ellerinden kayıp gidiyordu ve onun yapabileceği hiçbir şey yoktu..ciğerinin acısını yaşamaktan başka ..

Hasibe teyze eski çınardı, kanaatkar,saygılı tam bir hanımefendiydi..bir dediğini ikiletmezdi Hikmet amca'nın varlıkta şımarmaz,yoklukta isyan etmez her ikiside başına ne gelse bol bol şükür ederdi.Zira kuru zeytin,ekmek yedikleride oldu kavurma da, aç yatıp tevekkül ettikleri de...

Bir gün 'of' dediğini duymadı hanımının, bağırıp çağırdığını da isyan ettiğini de.Ne süslenmeyi severdi Hasibe teyze ne abartıyı ne de takı toka takmasını herşeyi sadeydi kendisi gibi doğaldı.

'Bir 40 yılım daha olsaydı her dakikasını seninle yeniden geçirebilseydim Hasibe'm' diye mırıldandı dua seslerine karıştı gözyaşları...bir Hasibe'm derdi binlerce inci dökülürdü dudaklarından aşkla, muhabbetle...

Bir gün bile birbirlerini üzdüklerini bilmezdi ikiside.Koltuklarına kurulup pencere önündeki, çaylarını demledilermi birde eskilerden, sohbete dalınca herkes onları gıptayla izlerdi...sevgilerini,aşklarını,vefalarını da hayranlıkla....

'Zamaneler aşk derlermiş buna aşk mı bu bilmem amma ben Hasibe'me çok tutkunum' derdi.Yanakları kızarırdı Hasibe teyze'nin utanırdı zira edep ve haya vardı hamurunda ne de olsa.Mala, mülke,dünyalığa tamah etmediler 40 yıl fitne ,yalan,riya bilmediler.Ne hayatlarından şikayet ettiler ne de birbirlerinden.Giydiği gömlekten,yediği yemeğe,içtiği sudan,gittiği bakkala kadar en ince en lüzumsuz şeyleri bile Hasibe'sine danışırdı  Hikmet amca ..fikrini onayını almadan birşey yapmazdı.Eli,kolu,nefesi,aklı,fikriydi onun.Ne onsuz sofraya oturur ne sokağa çıkardı.

Omuzuna dokunan bir el ile geçmişten bugüne geliverdi bir anda...

_Baba annem defnedildi duanı ediverde evimize gidelim....ne kolay döküldü kelimeler oğlunun ağzından ne kadar soğuk..ne basit...sanki hastalandığında sabahlara kadar başında gözyaşı döken,yemeyip yediren,canını onların yoluna seren,yıllarını heba eden anacığı değilmiş gibi..

_Vaaah dedi yüreğinin en derininden.._vah ki vah...şimdi ben ne yapar ne ederim sensiz.. derdim yeme,içme değil haşaa..ben sensiz bu hayatı nasıl çekerim..

İki eliyle bastonundan güç alıp doğruldu oturduğu kara taştan.

_Neyse dedi neyse..varıp eve gittiğimde Hasibe'me bir danışayım en iyisi... diye mırıldandı sessizce oğlunun şaşkın bakışları arasında..._acaba deliriyormu?diye düşündü oğlu..zira ne demek istediğini hayatı boyunca anlayamayacaktı babasının...

İki gün sonra son nefesini vermiş halde buldular Hikmet amca'yı...yatağında Hasibe'sinin üstünden çıkarmadığı beyaz yeleğine sarılı bir halde..Hikmet amca bu dünyada onsuz hiçbir şey yapamadığı gibi onsuz yaşamayıda becerememişti..Gözünde donup kalan iki damla yaş  yüzünde ufak bir tebessümle belli ki kavuşmuştu Hasibe'sine....

AŞKINI YALANSIZ,RİYASIZ,MENFAATSİZ,ÖMÜRLÜK YAŞAYANLARA SELAM İLE....

SAYGIYLA.....

0 0
Kötü Alışkanlık

Kötü Alışkanlık

Öncelikle makaleme başlamadan önce , makale ile pek aram yoktur genellikle uzun yazılar yazarım ve çocukluk hayalimdir. 10 yaşında uzun uzun yazıla...

Yaşanacak Gün Varmış

Yaşanacak Gün Varmış

Yıl 1988, mevsimlerden sonbahar, Şeker fabrikasında çalışırken kadro alamayan bir baba, maddi şartlar nedeniyle başka bir şehre taşınmak zorunda ka...

Acıyan Her Çocuğa Saygıyla..

Acıyan Her Çocuğa Saygıyla..

Çocuklar saftır,temizdir,riyasız,yalan dolansızdır..En büyük yarayı onlar alır aslında bilinmez..En çok onlar kanar yıllarca hiç dinmez..Çocuklar a...

Funda

Yazar

Trendler