Dünyadaki tüm insanlar, işler yolunda gitmediğinde, istedikleri bir şey olmadığında, olumsuz bir şey yaşadığında ya da psikolojik olarak çöküşe geçtikleri dönemlerde kendilerine karşı acımasız olabilir. Bu durum çeşitli psikolojik durumlara, depresyonlara, kaygı bozukluklarına, özgüvensizliğe, komplekslere sebep olmaktadır.
Kişiler olumsuz durumları genelde planına dahil etmezler ve hayatta hep bir “olumlu” beklenti içinde olurlar. Fakat stres verici durumlarla karşı karşıya kaldıklarında, kontrol edemedikleri bir olay söz konusu olduğunda, endişe ve panik duygularını hissederler. Bu da günlük hayatlarını etkileyen bir yaşam biçimine dönüşebilir. Çaresizlik durumu endişe, panik, korku gibi kavramları içinde bulundursa da çözülemeyecek, kontrol altına alınamayacak bir durum değildir.
İlk olarak çaresizlik durumunun yaşandığı olaya veya kişiye odaklanılmalıdır. Tüm mantıksal problemler ve çözümler göz önünde bulundurularak, olayın değiştirilebileceğine olan inanç geri getirilmelidir. Çünkü çaresizlik genelde, değişimin olmayacağına inandığımız konularda gerçekleşir. Değişimi denememek çaresizliğin duygusunu yükseltir. Değişime olan inanç geri gelirse, değişim gerçekleşecek ve duygulardaki olumsuz düşüncelerden arınabilme söz konusu olabilecektir.
ANİ DUYGU DEĞİŞİMLERİ ÇARESİZLİĞİN BİR SONUCU OLABİLİR
İnsanların hayatlarının çoğu döneminde, duygu değişimlerinin yoğun yaşandığını hissedebilir. Birçok his bunu beraberinde getirir. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse;
Güvensizlik duygusu çaresizliği tetikleyen bir durumdur. Başarısızlık duygusu, ani panik durumu, kızgınlıklar, sebepsiz yere gülmeler veya ağlamalar sizi etkileyen duygu durumlarıdır. Hayatınızın yavaş yavaş olumsuz düşüncelerle dolduğunu ve olumsuz düşüncelerin sizi etkilediğini düşünüyorsanız, bu konunun üzerine gitmekte fayda olacaktır. Başarısızlık kavramına da burada dikkat çekmek gereklidir, yoğun bir iş temposunda veya aile yaşantınızda kendinizi aşağılanmış, bir işi başaramamış hissediyor olabilirsiniz. Başarısızlık kavramının da aynı başarı gibi olduğunu düşünmek sizi iyi hissettirecektir.
İnsanların kendilerine olan güvenleri azaldığında, çaresizlik hissinin artışı gözlemlenmiştir. Bu yüzden önemli olan şey ilk olarak kendinize olan güveni hissetmek ve başarabilme, yapabilme hevesinizi yükseltmeyi denemektir. Çaresizliği kolayca hayatınızdan çıkarmak için, iç sesinize, duygu durumlarınıza, hayatla ilgili mücadelenize ve sorgulamalarınıza dikkat etmek, bunun üzerine gidip, çözüm yolları aramak çok önemlidir.
KENDİNİZE TANI KOYMAKTAN KAÇININ
İnsan yapı olarak kendisine “tanı” koymaya müsait bir düşünceyle kendini var etmeye çabalar. Arama motoruna yazılan her duygu durumu veya yaşanılan herhangi bir olayın sonucunda bir kalıba girmeyi kendisine uygun görür. Fakat psikologlara gitmeden ve iyi bir araştırma yapmadan tanı koymak doğru bir durum değildir. Kendinizi bu durumdan alıkoyamadığınızı düşünüyorsanız ve bunun üstesinden gelemeyeceğinize inanıyorsanız, daha fazla işkence haline dönüşüyor ve kaygılarınız git gide artıyorsa, iyi hissetmediğiniz dönemde, arama motoruna yazıp kendinize tanı koymak yerine, bir doktora gözükmeniz ya da psikoloğa gitmeniz daha doğru olacaktır.