Özel öğrenme güçlüğü yaşayan kişiler için psikolojik sorun olarak özetlenen disleksi gerçek bir hastalık değildir. Öğrenme güçlüğü yaşayan kişinin, bazı uğraş ve çabalar sonucunda var olan sorundan kurtulması mümkündür. Dünya çapında disleksi hasarlarına göre okullar ve eğitim merkezleri açılmasıyla birlikte kat edilen yol oldukça önemlidir. Özellikle küçük çocuklarda teknolojik kullanımlara bağlı olarak gelişen disleksi rahatsızlığı araştırmalara göre yoğun bir şekilde teknolojik ürün kullanımı yapan ailelerin çocuklarında görülmektedir. İlgisizlik büyük sorun oluştururken bunu yanı sıra farklı şeylere odaklanmak özel sorunları yaşamanızı sağlıyor.
Disleksi Nasıl Anlaşılır?
Küçük çocuklarda disleksi olup olmadığını anlamak açısından bakılan bazı şeyler vardır. Özellikle kullandığı kalemi bastırarak kullanmayı tercih eden bir çocuğun disleksi olduğu düşünülür. Tam tersi olarak yazdığı şeyleri çok silik ve görünmez şekilde de yazabilir. Aynı şekilde bu durum çocuğun disleksi olduğunu gösterebilen bir durum olabilir. Bununla birlikte en belirgin halleri yazdığı yazılardaki harfleri karıştırması, yerlerini değiştirmesi, benzerlik yakalaması şeklinde olabilir. Örneğin; gösterilen resim tabaksa, çocuk masa kelimesi yazabilir. Buna benzer çok örnek verilebilir. Öncelikle böyle bir sorun yaşayan çocuğa yönelik sözlü iletişim kurabilme çok önemlidir. Yalnız ve ilgisiz kalan çocuğun önem verdiği şeyler değişmeye başlar. Konuşma aksamında değişik bir dil kullanmayı tercih eder. Böylece sadece onu anlayabilen kişilerle iletişim kurabilir. Söylenileni anlamayabilir. Yahut bilmiyor da olabilir. Bu nedenle çocuğunu anlamayan ebeveynler sinirlenebiliyor. Fakat çocuğun yaşadığı gerçek sorunu anlayabilseler belki bu şekilde davranmayı tercih etmezlerdi. Disleksi sorunu yaşayan çocuk, aynı zamanda çok zekide olabilir. Fakat zekâsını nasıl kullanacağını bilmiyor olabilir. Sabırlı ve belirli bir sürede atlatılabilen bu sorun gerçekte bir rahatsızlık değildir.
Disleksi Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Araştırmalar sonucunda disleksi yaşayan çocukların 1-2 yaş aralığında olduğu gözlemlenmiştir. Fakat her çocuk belirlenen yaşta konuşmayabilir. El işaretleri kullanarak kendisini ifade edebilir. Aynı şekilde istediği veya istemediği şeyleri kendi çabası sonucunda size anlatabilir. Geç konuşan her çocuk disleksi rahatsızlığı yaşamaz. Bu özel durum yaşı ilerledikçe anlayabileceğiniz bir şeydir. Fakat bir rahatsızlık değildir. Ünlü bilim adamı Albert Einstein 3 yaşına kadar konuşmayan bir çocuktu. Ayrıca 3 yaşından 9 yaşına kadar yavaş bir şekilde konuşmaya devam ettiği bilgisi gerçektir. Konuşma konusundaki problem devam etmesine rağmen ünlü bir bilim adamı olarak bildiğimiz kişilerden biridir. Geçmiş yıllarda bu durum ebeveynlerini endişelendirmiş olsa da bu özel durum sonrasında nasıl bir dehaya sahip olduklarının farkına varmalarını sağladı. Bu nedenle her çocuğun özel olduğunu unutmayarak, yaşanılan bu sorunun düzenli bir çaba gösterilmesi sayesinde atlatılacağını net bir şekilde belirtebiliriz.
Zeki Çocuklar
Disleksi olduğu düşünülen çocuklara dikkatli bir şekilde baktığınız zaman aşırı hızlı veya yavaş konuştuğunu fark etmek mümkündür. Çocuğa hasta gözüyle bakma ve o şekilde davranmak, gerçekten bir hastalık sahibi olduğunu düşündürür. Bu nedenle başka psikolojik sorunların çıkmasını engellemek açısından disleksi sorunu yaşayan bir aile kesinlikle çocuğuna bu durumu yansıtmamalıdır. Ayrıca birlikte yapabilecekleri ortak aktivitelere önem vermelidir. Çünkü çocuğunuz belki de bir deha olabilir. Fakat bu dehayı gerçek kimliğine kavuşturmakta yok etmek te sizin elinizdedir. Bir insana sen hastasın derseniz; hastalanır. Güzel konuştuğunuzda ise; mutlu olur. Disleksinin altında yatan en önemli sorun ilgi kaynağının eksik oluşudur. Ebeveynlerden birinin ilgisiz davranması bile sorun teşkil edebilir. Unutmayın ki; çocuk sadece anne gözetiminde büyümemektedir. Aynı zamanda rol aldıkları babaları da gelişimi açısından önemli rol oynamaktadır.
