Türkiye'de Hukuk Sistemi

Toplumu düzenleyen her türlü sisteme hukuk denmektedir. Birey, toplum ve devlet için uygun olan yasaların tümüdür. Bu kurallara uyulmadığı zaman, dayatılmış olan bazı kurallarca uygulanan cezalar söz konusudur. Ne yapılıp ne yapılmayacağını anlatan yazılı kurallardır.  Toplumun yaşamındaki huzuru ve güvenliği için uyulması gereken, ortak çıkar düşünülen sistemdir. İnsan haklarını gözeten ve insanlığın gelişebilmesi için oluşturulmuştur. Toplumdaki her kişinin uyulması gereken kurallardır.

Her medeniyette hukuk sistemi vardır. Toplumlar kendi çıkarı doğrultusunda yazılı bir biçimde sistemlerini oluşturmuş ve uymayanları cezalandırmıştır. Hukuka uymak gereklidir ve doğru olandır. Uyulmadığı takdirde kişi, ceza alacağını bilir ve ona göre davranışta bulunur. Hukukun sürekli değiştiğini unutmamak gerekir. Toplumun gelenekleri her ne kadar uzun bir süreçte değişse de değişiklik göstermesi normaldir. Bu durumda hiçbir hukuk sistemi sonsuza kadar kalıcı değildir.

Hukuk sistemi devlet tarafından oluşturulmuştur. Yaptırıma yani cezaya dayalı bir sistem söz konusudur. Her hukuk sisteminde ceza vardır. Düzenin karmaşayı önleyeceğine dair olan inanç her devletin bir sistem oluşturmasına sebep olmaktadır. Her toplumun ekonomik durumu da hukuku etkilemektedir.

Hukuk denilince akla adalet kavramı da gelmektedir. Bu iki kavram birbiri ile iç içedir. Hukuk sisteminin en önemli amacı adaleti gerçekleştirmektir. İnsan haklarına saygılı olmak önemlidir.

Hukuk alanındaki güç ve yaptırımlar kamu hukuku şeklinde isimlendirilir. Kamu hukukunda, yanlış olan davranışların cezalandırılması söz konusudur.  Kamu hukukuna örnek vermek gerekirse, vergi hukuku, ceza hukuku gibi hukuk sistemleri söylenebilir.

HUKUK KURALLARININ ÖZELLİĞİ

Hukuk kurallarının birçok özelliği olsa da dört tane ana maddesi vardır. İlk madde olarak, genellik kavramına açıklık getirmekte fayda olacaktır. Genellik, hukuk sisteminin herkes için aynı olması durumu belirtir. Her hukuk sisteminde genellik söz konusudur. Tek tek bireyler için değil, tüm toplum için genel bir hukuk sistemi olmalıdır.

Bir diğer madde olarak, soyutluk her hukuk sisteminde olması gereken ikinci madde olarak kabul edilebilir. Soyutluk, belli bir tek olay için değil, her olay için kullanılabilir olmasıdır. Üçüncü maddesi ise sürekli olmasıdır. Sürekli olduğu hiçbir zaman değişmeyeceği anlamına gelmemektedir. Toplumlar değiştiğinde hukuk sistemleri de değişmektedir. Dördüncü madde, bağlayıcılıktır. Bağlayıcılık hukuk sisteminin herkes için bağlayıcı olması anlamına gelmektedir.

Hukuk kurallarında sistematik bir düzen söz konusudur. Mantıklı bir süreç vardır ve her kural diğeriyle çakışmaz, diğerini olumsuzlamaz. Keyfilik yoktur. Herkes maddelere uymak zorundadır. Yazılı kaynaklara bağlayıcı kaynaklar da denmektedir.

YAZILI OLMAYAN HUKUK

Her devletin, milletin bir hukuk sistemi olduğu gibi aynı zamanda yazılı olmayan kuralları da vardır. Bu kurallar yine yazılı hukuk gibi her insanın uyulması söz konusu olan kurallardır. Bunlara uyulmadığı takdirde cezalandırılma olur, kişiler hangi davranışta ne ceza alacaklarını bilirler. Yazılı olmayan hukuk kuralları, devletlerin gelenekleri, töreleri şeklinde açıklanabilir. Kulaktan kulağa aktarılmıştır. Ahlak kuralları da burada önemlidir çünkü yazılı olmayan hukuk sisteminde her türlü yazılı olmayan ve toplumu etkileyen durum söz konusu olabilir.

HUKUK SİSTEMİ İÇİN ÜÇ MADDE GEREKİR

Kural olmadan hiçbir şekilde hukuk sistemi olmamaktadır. Sonucunda da bir yaptırım olmalıdır. Devlet olmazsa aynı şekilde hukuk hakkında konuşmak mümkün değildir. Dolayısıyla hukuk sistemi için üç madde gerekmektedir.

TÜRKİYE’DE HUKUK

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzurunu göz önünde bulunduran, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygı gösteren, Atatürk milliyetçiliğine bağlı laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Temel ilkelere dayalıdır ve demokratiktir. Tarihten tarihe göre hukuk sistemleri değişebilir fakat değişmeyen maddeler de vardır.