İnsan soru sormayı seven bir canlıdır. Psikolojik olarak da birçok kişide varoluşsal sancılar çekildiği gözlemlenmektedir. Bununla beraber her insanın aslında sorması gereken birtakım sorular mevcuttur. Geçmişten beri süregelen ailemizin doğruları, çevremizin öğrettikleri, arkadaşlarımızın uyguladıkları bizi şekillendirmeye yarayan unsurlardır. Fakat insan ne aile ile ne de arkadaşlarıyla bir birey olabilir.
İnsan özerk bir yapıda olduğu için, başkasının şekillendirmesinden çok aslında kişisel gelişimine önem veren ve bireyselliği tadabilen ve bireysel olmaya çalışan da bir kişidir.
Dolayısı ile insan her ne kadar çevresel faktörlerden etkilenmiş olsa da bireyselliğe de önem verdiği için kendi doğrularını kendisi yaratabilen bir canlıdır. Bununla beraber insanın kendisine sormak istediği birtakım sorular mevcuttur ve bu sorular felsefi faktörler içerse de varoluşsal sancının en aza indirilebilmesi için gerekli sorulardır.
İLK SORU “BEN KİMİM?”
Her insan çevrede gördüğü veya büyüdüğü ortamın etkisinde kalmaktadır. Fakat zamanla yaşı da ilerledikçe bireyselliğe önem veren kişi bir bocalama yaşamaktadır. Bu bocalamanın etkisiyle aile ve bireysellik arasında bir dengesizlik yaşayabilir. Dolayısıyla bu dengesizlik insanın kendi içerisinde bir sancı çekmesine sebep olur ve bu sancı da zamanla ya artar ya da kişinin bilgi kapasitesine göre azalabilir. Genellikle bu on sekiz yaşından sonra oluşan durum, üniversiteye giden öğrencilerle birlikte artmaktadır çünkü insan çevresel durumundan dışarı çıkıp artık hayatına başka bir göz, objektif bir durum olarak görmektedir. Özellikle üniversite dönemindeki öğrencilerin, kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi için psikologların tavsiyesi, üniversiteyi başka ilde ve kendi sorumluluklarını alarak hayatını devam ettirmeye çalışmalarıdır.
NASIL BİR HAYAT YAŞIYORUM?
Şu andaki iş hayatınızı veya sosyal çevrenizi sevmiyor, değiştirmek istiyor ya da kendinizi bu konuda eksik hissediyor olabilirsiniz. Bu konuda değiştirmek istediğiniz kısımların derinine inerek, farkındalığınızı artıyoruz. Farkındalığınızı en üst seviyeye çıkabilmesi için, araştırma yapmalı ve kendinize en iyi gelecek şeyleri bilmelisiniz. Nasıl bir hayat yaşamak istediğinize karar vermeli ve bu yolda istikrarlı bir şekilde yürümeyi kendinize amaç edinmelisiniz. Nasıl bir hayat yaşıyorum sorusu size tekrar bu hayatı sevdirecek, yaşama hevesinizi artıracak bir sorudur. Soru sormak Her insanın yapması gereken bir eylemdir ve bu sorularla kendi hayatınızı çizmek, kendinize yapabilecek en büyük faydadır. Farkındalık her insanda oluşmadığı için, farkındalık oluşturabilen kişilerde hayatı düzene koyma olanağı daha fazladır.
NE İSTİYORUM?
Birçok insan bu hayatta yaşamak istediği ile yaşadığı hayat arasında bir dengesizlik kurduğu için kendini yalnız ve depresif hissetmektedir. Fakat insan bu hayatla ilgili kendine soru sorduğunda ne istediğine karar vermeli ve bu yolda ilerlemelidir. Kişilerin farklı eylemler hayali olabilir bu yüzden başka insanlarla kendinizi kıyaslayıp aslında olmayan bir eylemi ya da durumu istiyormuş gibi davranmayı engellemelisiniz. Özellikle sosyal medyada sıkça karşılaşılan teknolojik aletler ya da oldukça fazla olan tatiller sizin bu yönünüzü tetikleyen şeylerdir fakat yine de her insanın birtakım olayları ve durumları istediğini bilmek ve bunlarda emin olmak iyi gelen sebeplerdendir. İnsanlar etkilenebilen canlılar olduğu için, bazen insan istemediği şeyleri istiyormuş zannedebilir. İşte tam da bu noktada aslında sosyal medya kullanmak biraz olumsuz bir etken olabilir çünkü insan kendini aşabilen durumları da isteyebilmektedir. İnsanın kendi sınırını ve maddi manevi düzeyini bilebilmesi kendi istek ve arzularına önem verebilmesi hayatla ilgili mücadelesinde ona yardımcı olacak unsurlardandır. Kişi kendine sorular sorarak hem kendisini hem de hayatını tanımalı ve ona göre bir yön belirlemelidir.
