Kriptopara birimi Bitcoin 2021in ilk ayının başlarında sırasıyla 30 ve 40 bin dolar baremlerini de aşarak tüm zamanların rekoruna imza attı. 2020 başından bu yana inişli çıkışlı da olsa yükselişini sürdüren Bitcoin’in yanı sıra gündeme gelen bir başka konu da sanal paraların madenciliği. Ellerde kazma ve kürekle toprak altından değerli maden aramak yerine bu defa Bitcoin madencileri gelişmiş bilgisayarlarla internet ağı üzerinden Bitcoin arıyor.
Bitcoin madenciliği yüksek işletimli bilgisayarların son derece karmaşık matematiksel verileri çözümlemesi ile gerçekleşiyor. Bu matematiksel problemlerin manuel veya klasik bilgisayarlarımızla çözülmesi ise çok çok zor gözüküyor. Bu problemler rastgele belirlenmiyor. Aslında madenciler bir bakıma Bitcoin ile yapılan işlemleri onaylayan noter görevi görüyor. İşlemler onaylandığında belirli bir bloğa eklenerek bir diğer onaylanmış işlemle birleşerek blok zincir oluşturuyor. Basit blok zincir üretildiği andan itibaren Bitcoin’de gerçekleşen tüm girdi kaydının tutulmasıyla meydana gelmekte. İşlemlerde blok zincir tekniğinin kullanılması Bitcoin'in kurucusu tarafından bir kişinin aynı Bitcoin'le tekrar tekrar işlem yapmasının önüne geçmek istemesiyle gerçekleşti. Bilgisayarlar 1 megabyte kapasitede işleme yetecek kadar işlemi çözümlediğinde yeni Bitcoinler ile mükafatlandırılıyor. Bu esnada ilk başladığında yeteri kadar problemi çözmeyi başaran madencilere 50 Bitcoin ödülü veriliyordu. Fakat bu ödül her 4 yılda bir yarıya indiriliyor. 1 megabyte kapasitede işleme yetecek kadar sorunu çözümleyen bütün madenciler malesef ödül alamıyor. Ödül alabilmek için doğru veya doğruya çok yakın cevabı veren ilk madenci olmak gerekmekte.
Bunu yapabilmek için madenciler tek istikamete tekabül eden ve şifreleme sağlayan kripto grafik mesajın özünü kullanıyor. Bu şifreyi çözümlemek ve içerisindeki veriye erişmek için aynı özün bulunması gerekmekte ve bu da ancak milyonlarca farklı dizilimin her birinin teker teker denenmesi ile yapılabiliyor. Bu nedenle bu değerli öz o bloktaki anahtar işini üstleniyor ve dışarıdan müdahale edilmesini engelliyor.
Bitcoin kaynağının belli bir merkezden yönetilmiyor olması ve dünyanın farklı yerlerinden madencilik işleminin gerçekleştirebilmesi merkez bankalarında üretilen real paralardan bariz bir şekilde ayrıldığını gözler önüne seriyor.
Ne yazık ki 2021 yılında Bitcoin madenciliğini normal bilgisayarlarda yapmak pek mümkün gözükmüyor. Bunun için özel olarak kurulmuş oldukça karmaşık ağlara sahip olmanız gerekiyor.
Bulut aracılığı ile yapacağınız madenciliğin yüksek bir maliyeti bulunmuyor fakat bulut üzerinden yapılan madenciliğin neredeyse hiç karlı olmadığı belirtiliyor. Çünkü her geçen gün madenciliğin zorluğu artıyor ve bu süreçte yapılan harcamalar çoğu zaman ödülden fazla olabiliyor.
Bitcoin madenciliği tüm bu işlemler esnasında yüksek miktarda elektrik sarfiyatı yaptığı için çevreye duyarlı insanlar tarafından çevre dostu bir süreç olarak görülmüyor. Yapılan bir araştırmaya göre 1 yılda kripto para madenciliği sebebiyle 3 ila 15 milyon ton karbon gazı salınımı yapıldığı düşünülüyor. Günlük kripto para işlemleri için harcanan elektrik enerjisinin maliyetinin 25 milyon dolarlarda olduğundan bahsediliyor.