Hisse, tahvil, bono, kağıt, alım satım, İstanbul menkul kıymetler borsası, borsa düştü, borsadan parayı vurmak, borsada batmak... Bunlar, borsa denildiğinde aklımıza gelen ama çoğumuzun da ne demek olduğunu bilmediğimiz ya da hakkında hiç bir fikrimizin olmadığı bazı kelime ve deyimler. Hatta eminim ki çoğumuz sağdan soldan duydukları şeylerle kafasında "acaba girsek mi?" diye düşündüğü ama yanında yakınında bu işten anlayan kimse olmadığı için cesaret edemediği bir alan borsa.
Teknolojinin gelişmesi ve internetin insan hayatının kenarında köşesinde değil de artık neredeyse tam ortasında olması nedeniyle bu aralar borsanın yerini "sanal para" kavramı aldı. Yine aynı klişeler ve aynı hissiyatla baktığımız bir alan olma yolunda da ilerliyor. Yani sanal para nedir? Ne işe yarar? Riskli midir? Para kazanabilir miyiz? Bu duruma geçmişten günümüze doğru gelerek bir açıklık getirmeye çalışalım. Belki bazılarımız için ufak da olsa bir fikir verir...
Borsa nedir? Mantığı nasıl işler?
Borsaya kısaca ticaret yapılan yer gözüyle bakabiliriz. Nedir bu yapılan ticaret? Kıymetli evrak, genellikle şirketlere ait hisse senedi, değerli evrak, altın ve mal alım satımı yapılan ve devlet denetiminde olan bir ortam diyebiliriz borsa için. Alım satım varsa kuşkusuz alıcı satıcı ve aracı kişi ya da kurum vardır. Arz ve talep doğrultusunda sözkonusu evrakların değerleri belirlenir ve alım satımı yapılır. Ayrıca alıcı satıcı ya da aracının bir arada olması da gerekmez. Verilen emirlerle alım satım işleri gerçekleştirilebilir. Örneğin, ben elimdeki hisse için 50 TL yi bulduğunda satış emri verebilirim, siz de aynı evrak için 50 TL'ye alım emri verebilirsiniz. Emirler aynı baremde kesiştiği için alım satım işlemi gerçekleşir.
Basit arz talep mantığı, tüm piyasalarda olduğu gibi burada da geçerlidir. Talep fazla olursa mal veya alınan hizmet de o kadar artar. En basit şekliyle içinde olduğumuz dönemden örnek verecek olursak; pandemi başladıktan sonra dezenfektan ya da dezenfektan özelliği olan kolonya, normalden fazla talep görünce fiyatı ikiye katlandı. Borsada da mantık aynı. Bir hisse ya da alınacak kağıt normalden fazla ilgi gördüğünde alış fiyatı artar.
Borsanın yazılı olmayan belli kuralları vardır. En bilinen ve işe yarayan kural ise şudur: "Çok para kazanmak istiyorsanız risk almalısınız." Şöyle açıklayalım; bilinen, güçlü ve kolay kolay düşüş göstermeyen bir şirket hissesi almak en garanti yoldur ama hem fiyatı yüksektir hem de size büyük kazançlar sağlamaz. Hani derler ya; ne batar ne çıkarsınız. İşte burada öngörü ve piyasaya hakim olma yeteneği devreye giriyor. Daha iyi anlatabilmek için yukarıdaki örnekten devam edelim. Pandemi başladığında, temizliğin önemli olduğunu görüp, dezenfekte, kolonya veya temizlik ürünlerine talebin artacağını öngörüp o alanda faaliyet gosteren şirket hisselerinden satın alsaydık sanırım zengin olmuştuk!
Paralel evren Sanal Para ve Bitcoin...
Bir çok yönüyle aynı özellikleri taşıyan bir piyasa, şu an dünyanın ve yatırımcıların gündeminde ilk sırada. O da sanal para piyasası. Gerçek olmayan para birimleriyle, sadece internet üzerinden yapılabilen alım satım, takas ve işlemler sonucunda kazanç sağlanabilen ya da zarar edilen işlemler toplamıdır.
Sanal para, güvenlik açısından kriptoloji bilimini kullanan, devlet güvencesinde olmayan, takas için kullanılabilen, nakite alternatif olarak ortaya çıkan adı üstünde gerçek olmayan dijital para birimidir. Değişik isimler adı altında pek çok sanal para birimi vardır. En büyüğü ve en bilineni bitcoin'dir. Çünkü 2009 yılında bir Japon girişimci olan Satoshi Nakamoto tarafından oluşturulan merkezi olmayan ilk sanal para birimidir. Bu arada biz Satoshi Nakamoto diyoruz ama bu internet ortamında kullandığı ismi ve gerçek ismini kimse bilmiyor. Bitcoin'den sonra birçok sanal para birimi ortaya çıkmıştır. Bunların geneline de altcoin ismi verilmiştir. Coin'i para olarak düşündüğümüzde başına alternatifin kısaltmasını ekleyip altcoin ismi ortaya çıkarılmıştır. Anlayacağınız değişik para birimlerine yatırım yapıp karşılığını bekliyorsunuz ama bu para birimleri gerçek değil. Sonuçta başta da dediğimiz gibi teknolojinin ilerlemesi ve internetin hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması bu ve buna benzer girişimleri ortaya çıkaracağı elbette tahmin ediliyordu. Kurallar burada da aşağı yukarı aynı özellikleri taşıyor. Piyasa takibi ve öngörü çok önemli. Mesela Bitcoin almak size çok getiri sağlamıyor çünkü en bilinen ve en güçlü sanal para birimi. Daha gelişeceğini ve değer kazanacağını düşündüğünüz bir alana hitap eden, çok bilinmeyen bir sanal para birimi size iyi bir kazanç sağlayabilir. Tabii her şey düşündüğünüz gibi giderse....
Kısacası, bu piyasayı zengin olma platformu gibi değil de ek gelir sağlayabilmek adına kullanmak, bizim gibi az bilgi sahibi insanlar için daha mantıklı gibi görünüyor. Ancak yine de iyice araştırmak ve derinlemesine bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bu işten çok iyi paralar kazanmayı düşünüyorum diyenler ise profesyonellere danışarak yardım almalılar.