Kanser, bir doku veya organdaki hücrelerin istemsiz olarak bölünüp aşırı çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık çeşididir. Çok çeşitli kanser tipleri olmasının yanı sıra, hepsi normal olmayan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir.
Japon bilim üyeleri, sivrisineğin koku alma duyusu ile kanser algılayıcı geliştirdiğini açıkladı. Bu yeni buluşun yaklaşık 10 yıl içerisinde aktif kullanıma geçmesi bekleniyor.
Kanseri; cerrahi, kemoterapi ve radyasyon terapisi ile tedavi etmek yapılabilecek en iyi şeydir. Ancak bu hastalık karşısında, bütün bu uygulamalar bile yer yer olumsuz sonuçlanabiliyor.
Japonya'da basında yer alan haberlere göre, Tokyo Üniversitesinden Prof. Takeuçi Şoji’nin önderliğinde ekip, sivrisineklerin insan terinde bulunan "oktenol" kimyasalını algılayabilen koku alıcılarını araştırdı.
Araştırma ekibi, sivrisineğin insan terinde bulunan ve karaciğer kanserinin semptomu kabul edilen "oktenol'ü" tespit edebilen koku algılayıcısını yerleştirerek, bir yapay hücre zarı üretti.
İşte bu yapay zar arasında iyonların geçiriminde meydana gelen elektrik akışı fark edebilen algılayıcı da geliştiren ekip, kol çantası büyüklüğünde prototip ile milyarda yarım yoğunlukta nefes numunelerindeki "oktenol'ü" 10 dakika içinde saptayabildi.
10 Yıl İçinde Kullanımda Olabilir
Kanser tedavisi gören insanların nefesinde oluşan ve koku yayan maddeyi belirlemek amacıyla düşük bütçeyle üretilmesi planlanan algılayıcı, yaklaşık 10 yıl içerisinde aktif kullanıma sunulması hedefleniyor.
Sivrisinek reseptörleri yaklaşık 100 çeşit koku algılayıcısına sahip ve her biri özel koku salgılayan maddeyi tespit ediyor. Bu alıcılar koku alma hücrelerinin üzerinde bulunuyor.
Koku alıcı reseptörler, özel koku molekülleriyle birleştiğinde, iyonları hücre içine alabilmek için hücre zarının yüzeyinde delik açılıyor ve böylelikle koku saptanıyor