25/01/2021 - 12:11

Sosyal Medyada Paylaş

Dünden Bugüne Pandemi

Dünden Bugüne Pandemi

Son dönemde yaşanan Covid-19 salgını ve çoğumuzun sözcük dağarcığına yeni giren "pandemi" sözcüğü, insanları korkutmanın yanı sıra bir merakı da beraberinde getirdi. Peki Pandemi ne demekti? Pandemi eski Yunancadaki "pan" ve "demos" kelimelerinden türemiştir. Pan keimesi tüm, demos kelimesi ise insan anlamına gelmektedir. Tam anlamına baktığımızda ise "tüm insanlığı ilgilendiren"anlamına gelmektedir. Peki bugün Corona virüs ile birlikte hayatımıza giren bu sözcük, daha önce dünyada kullanılmış mıydı? Kuşkusuz ki evet...

Veba Diğer Adıyla Kara Ölüm!

Dünya tarihi boyunca insanlık birçok hastalıkla boğuşmuş ve pandemiye maruz kalmıştır.Bunların en eskisi ve en bilineni tarihe "Kara Ölüm" adıyla kazınan Veba salgınıdır. 14. yüzyılda Çin ve Ortadoğu'da hayvanların taşıdığı bir bakterinin insanlara geçmesi ile başlayan ölüm vakaları, gemilerle Avrupa ülkelerine taşınan farelerle, başta Avrupa'nın liman şehirlerine sonra da Avrupa'nın hatta dünyanın geneline sıçramıştır. Veba dünyanın başına o kadar büyük bir dert açtı ki dünya genelinde 200 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmıştır. Deri altında oluşan kanamalarla insanların derileri siyah bir renk aldığı için halk arasında "Kara Ölüm" adını almıştır. Farelerdeki pirelerin insanlara geçmesi ve ısırması ile yayılan bu hastalık insanlardan da tüm dünyaya, Corona virüste olduğu gibi dokunma ve hapşırık sonucu havaya yayılan damlacıkların solunması yoluyla yayılarak genişlemiştir. Bir tedavisi olmayan bu hastalık kendine has argümanların doğmasına yol açmıştır. Mesela Veba Doktoru ve Veba Maskesi.

Milyonlarca ölüme sebep olan bu salgın döneminde "Veba Doktoru" adı verilen doktorlar ortaya çıkmıştır. Değişik tedavi yöntemleri uyguluyorlar ve iyileştirdikleri hasta başına para alıyorlardı. En bilinen ve yaygın olan tedavi şekilleri; kurbağa ve sülük kullanma, kan çıkarmaydı. Bu doktorlar hastalığın yayılma şekli düşünülerek hazırlanmış maske ve kıyafetler giyerdi. Özellikle kuş gagası şeklinde ve gözlükleri de olan maskeleri oldukça ilgi çekiciydi. O dönemlerdeki inanışa göre havadaki pis kokudan hastaslığı kapabilirlerdi ve bu yüzden; gaga şeklinde, içinde güzel kokular olan bir maske tasarlayarak takmışlardı. Rönesans döneminde hastalık hakkında akıl danışılan şimdiki bilim kurulunun görevini yürüten doktorlar vardı. Bu doktorların en tanınmışı ise Nostradamus'tu. Ünlü veba doktorunun; temiz hava almak, hastadan kan çıkarmak, vebadan ölenlerin cesetlerini yok etmek ve kuşburnu tüketmek gibi tavsiyeler verdiği bilinmektedir. Veba ile ilgili bir ilginç anektod daha; 17. yüzyılda Almanya'da kullanılan "Veba Levhası" o dönem Almanya'nın Bavyera bölgesinde patlak veren Veba salgınında vebalı hastaların evlerine uyarı olarak Veba Levhası asılıyordu. Kuru kafa ve arkasında çarpı şeklinde yerleştirilmiş iki kemik görseli içeren bu levhalar "ölümün zaferi" olarak anılıyordu.

Bir Orduyu Yok Eden Salgın, Kolera!

Dünya tarihinin bir dönemine damgasını vuran ve kaç cana sebep olduğu hesaplanamayan salgınlardan bir diğeri Kolera hastalığıydı. Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu ve bağırsak enfeksiyonu ile ağır ishal şeklinde ilerleyen bir hastalık olan Kolera; bu bakterinin içme suyuna ve yiyeceklere bulaşması yolu ile yayılan bir hastalık olarak tarihe geçti.

Araştırmalara göre Hindistan'ın Ganj Nehri ve Deltası bu hastalığın merkezi olarak ortaya çıkmaktadır. Tarihte görülen ilk Kolera salgını Hindistan'ın Kalkuta Bölgesinde kendisini göstermiştir. Burada yapılan festivallere, ülkenin ve dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar katılıyor, bu bölgede yakalandıkları hastalığı evlerine döndükten sonra yakınlarına bulaştırarak Kolera'nın global bir hastalık olmasına sebep oluyorlardı. Hindistan'dan sonra; Tayland, Ortadoğu, Güney Afrika kıyıları ve Akdeniz kıyılarında bölgesel bir pandemiye neden olan Kolera salgını 1800'lü yılların başından itibaren; Japonya, Moskova, Berlin, Paris ve Londra ile küresel bir salgın halini aldı. 1900'lü yılların başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu da bu salgından nasibini aldı. Kaynaklarda; 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşları sırasında patlak veren Kolera salgınının orduda yaklaşık 30.000 vakanın görülmesine ve 10.000 askerin ölümüne sebep olduğu yazmaktadır. Günümüzde ölümcül olmaktan çıkan Koleranın ilaç ile tedavisi mümkün. Bazı ülkelerde kullanılan bir aşısı da bulunuyor ama aşının insan vücuduna kazandırdığı bağışıklık konusunda tartışmalı olan bu aşı birçok ülkede yasaklanmış durumda. Aşı için geliştirme çalışmaları ise günümüzde hala devam ediyor.

0 0