Şanslı Olduğunu Düşünüyor Musun?
Her olayın içinde bir olasılık söz konusudur. Bu olasılıklar yükseldiğinde veya alçaldığında şans oranını da etkilemektedir. Sezgilerine eğilmek ve onunla hareket etmek insanları şansa götürebilir. Aynı zamanda bir insanın hiçbir emek vermeden kazandığı şey olarak da nitelendirilebilir. Piyango, para, çekiliş gibi örnekler emeksiz kazanılmış ve tamamen şansla insanın hayatında olan şeylerdir.
Her fırsata açık olmak gerekmektedir. Kendini tüm hayata açık tutan bir insan şansı da kendisine getirebilir. İnanç ve tecrübeleri hayatımızın içine alabilirsek şans oranımızı yükseltebiliriz. Olumlu beklentiler de sizi şanslı bir insan yapabilir. Deneyimleriniz size iyi gelecek bir diğer noktadır. Mantıkla açıklanamayan rastlantısal olaylar dense de insanlar şansını değiştirecek olaylarda veya durumlarda bulunabilirler. Şans çoğu zaman doğru çıkan herhangi bir tahmin olduğundan, içinizdeki hevese ve güce inanıp bir konu hakkında tahminde bulunmanız gerekmektedir. Dolayısıyla da kendi rutinlerinizden çıkıp risk almanız bazı noktalarda iyi olacaktır.
Şans aynı zamanda bir fark etme söz konusudur. Bazı insanlar farkındalığını çok yüksek tutarlar ve şans onlara yardım ettiğinde bunu görebilirler fakat bazı insanlar bunu fark edemezler. Bu durumda da insanlar başkalarına karşı şanssız olduklarını belirtirler.
İnsanlar bazı kararları hayatına göre belirlemektedirler, hayatında eksik olan şeyleri seçmekte ve ona göre şekil vermeyi tercih etmektedir. Dolayısıyla tüm kapıları kendilerine açık bırakmak yerine, eksik olan kısmı açık bırakıp sadece o kapıdan içeri giren duyguya izin vermektedirler.
İhtimalleri seçimimizi yaptıktan sonra görebildiğimiz için seçim yaptığımızı bile farkında olmadan hayatımıza devam etmekteyiz. İnsanlar bu durumdan rahatsız olmaktadır çünkü kontrol edemedikleri olaylar söz konusu olduğunda gerginlik ve saldırganlık yaşamaktadırlar. Her insan kontrolü elinde tutmak ister. Bu yüzden çoğu insan şanssız olduğunu düşünür fakat o insanlar risk almamış ve kontrolü bırakmak istememiştir.
Herhangi bir şanslılık durumu kişisel yaşantınızı kökten değiştirebilir. Bu korkutucu bir şey olabilir fakat yine de hayatın getirdiği olasılıklar karşısında açık olmak önemlidir. Başarısızlıklarını şans ile aynı kefeye koymayın, başarı da başarısızlık da emekle olan bir durum olduğundan ikisinin de sonucunda sizin mücadeleniz söz konusudur. Bununla beraber olumlu bir olay karşısında emek verdiğinizi düşünüp olumsuz bir olayda “şanssızlık” demeniz, psikolojinizi olumsuz etkileyecektir.
Bu hayatta sadece kötü şeyler olmadığına karşı bir inanç gösterirseniz, iyi şeyler daha çok sizi bulacaktır. İyi şeyler düşünmek hayatınızı da etkileyecektir. Şanssız olduklarını düşünen insanlar daha gergin ve stresli olmaktadırlar. Psikologlara göre bu öğrenilmiş çaresizlik durumuna yol açmaktadır. Şanssız olduğuna inandıkları, olumlu hiçbir durumun olmasına izin vermedikleri hayatlarının akışını da etkilemektedir.
Bu yüzden her şeye rağmen hayata karşı olumlu bakmak ve sürprizlere açık olmak önemlidir. Her ne kadar inancınız düşerse düşsün, siz her durumda kendinize iyi gelecek şeyleri yapmaya ve kendinize inanmaya devam etmelisiniz. Beklentiler her ne kadar size acı verse de olumlu beklenti hayatınıza iyi gelen bir enerjidir. Beklentilerinizi iyi yönde düzenlemeye gayret etmelisiniz.
Hayal gücünüzü doğru kullanmak da şansı kendinize çeken bir diğer unsurdur. Kendinize şanslı olduğunuzu söyler ve buna inanırsanız şans kendiliğinden size gelecektir. Hiçbir sebep yokken olumsuz düşüncelerde boğulmak ve hayal ettiğiniz durumlarda bile enerjinizi düşürmeniz psikolojinizi etkiler ve kendinize olan inancınızı yok eder.
Tüm sorunların çözümü kendi içinizdedir, hislerinize güvenin ve şanssız olduğunuza inandığınız her an bu düşüncenizi değiştirmeye çalışın. Evrene ve kendinize söylediğiniz her şey size kapılar açmaya yardımcı olacaktır. Şansa ve özellikle kendinize inanın. Hayattaki tüm güzelliklere kalbinizi açın.