Hayatın içinde olan insan için, belirsizlik çok zordur. Birçok insan belirsizlikten kaçmaktadır. Hayatın daha da zorlaşması için belirsizlik yaratılmış olarak düşünen insan, bu his yaşandığı zaman kendini iyi hissetmediğini düşünmektedir. Önemli olan nokta, bu hissettiği duygu durumlarından sonra, olaylara veya durumlara karşı nasıl tepki verdiğidir.  
İnsanlar belirsizlik durumlarından hoşlanmadıkları için, cevap bulmaya ve kavrama, duyguya bir anlam yüklemeye başlarlar.

Belirsizlik cevabı olmayan bir yol gibidir. Bu yolda, bazen kendinizi mutsuz hissedebilirsiniz. Anlam koymakta zorlandığınızı, her şeye hükmedemeyeceğinizi hissetmiş ve bu durumdan kaçınmayı tercih ediyor olabilirsiniz. Bu durumdan çıkmak için mücadele göstermek istemek çok normaldir.  

Belirsizlik kavramının felsefe dalında epistemolojik bir kavram olduğunu belirtmek doğru olacaktır. Epistemoloji, bilgi felsefesidir. Dolayısıyla belirsizlik, bir şeyi bilememe durumundan gelmektedir. İnsanların gelecek ile ilgili endişelerinin olması bu durumu çok net açıklamaktadır. İnsan her şeyi çözmek isteyen bir varlıktır. Hatta insan ölümden sonrası için bile kendince teoriler üretmeye başlamıştır. Yapay zekanın oluşumu da aynı şekilde bazı sorulara cevap bulabilmek içindir.  

Belirsizlik psikolojik olarak da en çok kaygıyı getiren durumdur. İnsan belirsizlik karşısında korku ve panik haline gelmektedir fakat bu durumu beyni ve vücudu sayesinde kolaylıkla atlatabilmektedir. İnsan bildiği ve bilmediği durumları kendi kafasında ölçüp tartabilirse, belirsizlik ile daha iyi bir biçimde mücadele edecektir. Herhangi bir olayda belirsizlik olduğu zaman insanlar genellikle bir çıkmazın içinde olduklarını düşünürler fakat gerçekler bundan farklıdır. İnsan belki de hayatı boyunca hiçbir zaman çıkmazda olmayacaktır fakat duygular insanları ele geçirebilmektedir. Tam da bu noktada insan, duygularından biraz arınmayı düşünüp, kendince bir çerçeve çizmelidir.  

Belirsizlik olduğunu düşündüğümüz bir noktada plan ve program yaparak bunun üstesinden gelebiliriz. İnsanlar eğer durumlara hem objektif hem de pozitif bakarlarsa belirsizliği en aza indirebilirler. İnsan beyni kandırılmaya müsait bir yapıda olduğu için, pozitif kalmaya çalışmak ve içinizdeki o olumsuz duygu durumlarını yok etmeye gayret göstermek kendinize yapacağınız bir iyiliktir. 

Belirsizlik aynı zamanda size otomatik olarak olumsuz düşünmeyi sağlayacak bir nokta verecektir fakat iradesini kullanabilen insan bu noktayı kendi lehine çevirebilir ve düşüncelerini etkileyecek bir durum olmasına izin vermez. Pozitif kalmak, olumsuz şeyleri hayatından çıkarmaya çalışmak doğrudur. Bunun sizin karar vermenizi etkileyecek bir unsur olduğunu unutmamanız gerekmektedir. 

Bazen bazı durumlarda kontrol etmek mümkün olmayabilir. İşte insan, kontrol etme isteğini burada bastırmalıdır. Çünkü insanlar kendilerine iyi gelmeyecek durumları fark ederlerse ancak o zaman mücadele edebilirler. Dolayısıyla her insan kontrolü ellerinde olsun istese de bazı durumları elinden bırakması gerektiğini de bilmelidir. Kontrol edemediğiniz herhangi bir noktayı kişisel olarak algılamamanız özellikle de başarısız olunduğu zaman sonucu etkileyecek kişinin siz olduğunu düşünmemeniz ve bu hissi engellemeye çalışmanız doğru olacaktır. 

İnsan eğer bir şeyi belirsizlikten çıkarmak istiyorsa bu konuyu bilinci ile yapacağını bilmelidir. Karar verme süreci bu noktada önemlidir. Karar vermeye çalışan insanlar, kendilerinde bilincin var olduğunu görmekte ve bunu nasıl yapacaklarını keşfedebilmektedir. Bu konuda yine mükemmeliyetçi olmamak size iyi gelen bir diğer noktadır.  

Önemli şeylere dikkat etmek bu noktada ilerlemek sizi başarıya götürecek en iyi noktadır. Başarı belirsizliğin ortadan kalkması ile değil, kontrol edebilme yetinizi düzenlemeniz önemlidir. Problemleri aşmaya çalışmak ve takılı kalmamak gereklidir. Bu yüzden problemlere karşı bakış açınızı duygusallıktan çok mantıksal olarak düzenlemeniz ve ona göre bir çözüm yolu bulmanız gerekmektedir. Endişe ederek huzurunuzu kaçırmamaya ve bir çıkış yolu bulmaya çalışmalısınız.