Bilgi nedir? İnsan neden bilmek ister? Felsefi olarak bilmek ve bilgi kavramları ne anlama gelir? Bilginin ne olduğunu öğrenebilmek için ilk olarak özne ile nesnenin arasındaki bağı çözmemiz gerekmektedir. Bilginin oluşabilmesi için her ikisinin de olması gerekir. Çünkü özne olmadan nesne olmamaktadır nesne olmadan da özne söz konusu değildir. Bu ikili ilişkiden sonra çıkan her şey bir bilgiden sonra ortaya çıkmaktadır.
Bilginin tek bir şekilde açıklanmayacağını söylemek doğru bir seçenek olacaktır. Bilgi birçok noktada açıklanabilir. Gündelik bilgi, teknik bilgi, bilimsel bilgi, dini ve felsefi bilgi olarak bilginin türlerinin olduğunu söylemek doğrudur. İnsanlar genellikle bir bilgiyi öğrenmek yolunda adım atarlar. Herhangi bir iş konusunda öğrenme eylemi de bilgi sayılmaktadır. Eylemlerimizde, yaptığımız ve hareket ettiğimiz her durumda az veya çok bilgi öğrenilerek yapıldığını belirtmek doğru olacaktır.
Gözlem ve araştırma yapılarak öğrenilen bilgi, birçok alanda kategorileştirilse de aslında bilgi tanım olarak hepsinde aynıdır. Felsefe ana bilim dalı açısından bilgi birçok noktada şekillenmiştir.
İNSAN NEDEN BİLMEK İSTER?
İnsanlar genellikle gücü elde tutmak isteyen canlılardır. Her durumu, olguyu ve eylemi öğrenmek, bilmek ve bu bilgiler ile canlıya veya doğaya hükmetmek ister. Merak duygusu da sadece bilinci olan canlıda yani insanda vardır. Bu bilinç, merak duygusuyla birleşir. Merak ederek, araştıran ve öğrenmeye çalışan insan kendisini bu konuda şekillendirmeye çalışır. İnsanın olumsuz anlamda kullandığı belki tek kavram olan “güç” birçok psikoloğa göre bilme isteğinden gelmektedir. Hatta insanlar arkadaşlarında da aynı durumu yaşamak isteyebilirler.
Aristoteles bunu konuda “Bütün insanlar doğal olarak bilmek isterler, insanların görme ve işitme duyularını kullanmaktan aldığı zevk bunun en büyük kanıtıdır.” der. Bu cümleden hareketle insanların yeni bir unsur öğrendiklerinde zevk aldığını belirten filozof Aristoteles, aslında kaynağı da belirtmek istemektedir. Her insanın bilgiyi öğrenmek istediği kadar kaynağı da öğrenmek ister, bu kaynağın geçerliliği de önemlidir.
İnsan bilme arzusunu kendisinde barındırdığı için, her bilmezi çözecek gücü kendinde aramaktadır. Bu sebep ve sonuçlardan yola çıkarak, her insan bilme arzusunu ve gücü elinde tutmak istemektedir.
FELSEFEDE BİLMEK VE BİLGİ NEDİR?
Herhangi bir belirsizliğin ortadan yok olması, bilimsel alanda veya gündelik alanında araştırmalar yapıldıktan sonra bazı sorunlara çözüm bulunması bilgi ve bilmek anlamına gelmektedir. Her insan belirsizlikten kaçınma mücadelesi verdiği için bilme isteğini asla bastı roman ve bu istek doğrultusunda bir şeyler yapmak ister. Felsefede bilgi ve bilmek bilinç ile açıklanmaktadır. Bilinci açık olan insan bilgileri öğrenmeye de açıktır. Felsefede kuşku duymak önemlidir. Kuşkunun sonucunda insan bilgilerin doğru veya yanlış olmasını düşünür ve sorgular. Bu sorgulama insanın kendi hayatı içerisinde şekillenmesine sebep olmaktadır.
Kişisel inanç sisteminden bağımsız olarak bilgi, doğruyu ve yanlışı bilme yolunda ilerlediğimiz bir yoldur. Bu yolda gerekçeler önemlidir. Bir olayın kaçınılmaz olarak başka bir yola sebep olması, sebep-sonuç ilişkisi ve nesnellik ilkesi bilgiler için gereklidir. Soru ve araştırmalar ile beraber bir sonuca ve çıkarıma ulaşıldığı zaman, kişi bilgileri öğrenme yolunda ilerliyor demektir. Kuşku bilgi öğrenme yolunda olmamalı ve gerçeğe doğru ilerlenmelidir. Bu doğrultuda, gerçeklik ile ilgili kavramları da tekrar gözden geçirmek gerekmektedir. Gerçeklik belirli noktalarda insanların gözlerin önüne gelen tutum ve davranışlarını esas almamalıdır.
Dolayısıyla sadece bilgiyi öğrenmek değil, bu bilgiyi öğrendiğimiz kaynak ve kullandığımız yer ve zaman da önemlidir. İnsanlar kavramları kullanırken ya da hayatına devam ederken bu bilgiye bakmalıdır.
Anahtar Kelimeler : bilgi nedir, bilmek nedir, insan neden bilmek ister, felsefi bilgi, bilgi ve bilinç, Aristoteles bilgi, felsefede bilgi, bilme arzusu, bilgi türleri, özne-nesne ilişkisi, bilginin oluşumu, insan ve bilgi, kuşku ve bilgi, gerçeklik ve bilgi