Öncelikli olarak anne babanın saygı kavramını öğrenmesi gerekmektedir. Çocuğa gösterilen saygı, sevgi gibi kavramlar çocuğun gelişiminde olumlu bir katkı sağlayacaktır.
Saygı Kavramını Korku Kavramından Ayıran Şey Nedir?
Hiçbir insan, birilerini korkutarak kendisine saygı duyulmasını beklememelidir. Özellikle çocuklarda bu korku, sevgisizliğe ve ilgisizliğe yol açmaktadır. İnsanı birbirine yakınlaştıran şey korku değil sevgidir, bu durumda eğer çocuğunuzun veya eşinizin sizden korkmasını istemek aynı zamanda sizden uzaklaşmasını istemektir. Anne babasından uzaklaşan çocuğun sevgisiz büyümesi ve gelecekte de kendini yetersiz hissetmesi olağan bir durum olacaktır. Bu durumda sadece çocuğa çocukluk döneminde değil, aynı zamanda yetişkinlik dönemlerinde de onu etkileyecek büyük bir travma yaratmış olacaksınız. Sadece saygı kavramı değil aynı zamanda aile içi çatışma, bağırma ve şiddet gibi daha büyük unsurlar aynı şekilde olumsuz travmalara yol açmaktadır.
Sadece “Saygı” Yeterli Değildir
Her ne kadar saygı kavramı birçok konuda yeterli olsa da, çocuğun sevgisiz büyümesi veya var olduğunu hissetmemesi yine etkileyen olumsuz durumlardandır. Ev içerisinde kendini kabul ettirme tavrı, ailenin kabullenmemesi ve/veya ailenin dışlaması da gelişimi şekillendiren tutumlardır. Bu durumda çocuğa bütün olumlu durumlar gösterilmeye çalışılmalıdır. Gösterilecek sevgi, saygı ve eşitlik kavramları büyüdüğünde hem kendisinin hem de başkalarının daha sıcak bir ortamda var olmasını sağlayacaktır.
Ailenin Çocuklara “Eşitlik” Kavramını Aşılaması Çok Önemlidir
Hem kardeşler arasındaki eşitsizlik hem de kız veya erkek oluşundan dolayı ayrılan durumlar aile içinde ataerkil düzenin var olmasını ve gelecekte de bu düzenin ilerlemesini sağlayan olumsuz bir tutum olacaktır. Kardeşlerin birbirine karşı sevgi duyması bu konuda önemli bir noktadır. Kıskanç duygusu aşılanmamalı, kardeşler birbiriyle kıyaslanmamalıdır. Aynı zamanda kız çocuk ile erkek çocuk arasında eşitlik sağlanmalıdır. Erkek çocuğuna verilen ayrıcalıklar, kız çocuğunun büyüdüğünde özgüvensiz olmasını sağlamaktadır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da aileye çok fazla pay düşmektedir.
Annenin her zaman mutfakta olması, temizliği yapması ve babanın ona yardım etmemesi çocukların öğrendiği bir durum olarak ortaya çıkar ve gelecekte kız çocuğu annesi gibi olacağını öğrenir. Yine aynı şekilde erkek çocuğunun da babası gibi işe gidip geleceğini ve evin maddi sorumluluğunun yükünü taşıyacağını öğrenmektedir.
Aile içinde hoşgörü olmalıdır. Eşit şartlar altında hayatı devam ettirmek ve çocuklara da bu konuyu öğretmek çok önemlidir. Mutfakta da, temizlikte de veya evin herhangi bir alanında da babanın oluşu erkek çocuğunun eşitliği öğrenmesini sağlayabilir. Evde ev işlerine yardım etmek, evin içindeki her bireyin işi olduğunu anlatmak unutulmamalıdır.
Evde birbirlerine teşekkür eden, özür dileyen ve duygularını belli eden insanların varlığı, çocuğun gelişimine çok büyük katkı sağlar. Her konuda bilinçli adım atmak ailenin görevidir. Bu konuda iyi araştırılmalı ve dikkatli davranılmalıdır. Ailenin birbirine olan açıklığı, samimiyeti dikkate alınmalı ve çocukların da kendini anlatmasına izin verilmelidir. Kız çocuğunun veya erkek çocuğunun kendini saklamasına, sorunlarını örtmesine, gizlenmesine izin verilmemeli aksine konuşulmasına teşvik edilmelidir.
Aile içi iletişim her şeyden önemlidir. İletişimi kuvvetli olan aile ilişkilerinin daha sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir.
