İnsanların günlük hayatını etkileyen olumsuz bir davranış olarak nitelendirilmektedir. Kıskançlık bir insanın kendisinde olmayan herhangi bir durumu istemesidir. Bir diğer noktada açıklanırsa, kendinde olan bir şeyi başkası ile paylaşmama olarak anlaşılabilir. Birçok ikili ilişkilerde görülen kıskançlık aslında hayatımızın her alanında bulunmaktadır. Sahip olunan herhangi bir durumun kaybedileceğini düşünen kişi kıskançlık belirtisi göstererek, kaybetmeyeceğini daha çok sahipleneceğini düşünür. Fakat bu tam olarak böyle gerçekleşmemektedir.
Kardeşler Arası Kıskançlık
İlk olarak bu dönem çocukluk döneminde başlamaktadır. İki kardeş arasında veya ikiden fazla kardeş arasında da olabilir. Bu durum ailenin bir tarafı daha fazla sevmesi, daha fazla ilgi göstermesi ile açıklanabilir. Genellikle en küçük olanın ihtiyaçlarından dolayı anneye babaya bağımlılığı büyük kardeşler için sorun teşkil etmektedir. Çocuklarla iletişimde kardeşler arasında kıskançlığı en aza indirmek amaçlanabilir. Buna çözüm olarak bütün çocukların eşit derecede sevildiğini hissettirmek önemlidir.
Kardeşlerin arasındaki bağı güçlendirmeye çalışmak, birbirleri arasında da iletişimi kuvvetlendirmek çözüm yollarından olabilir. Çocukların kıskanmaya başladığını gördükten sonra, bunun bir hata olduğuna ikna etmek ve günlük hayatını emir vererek şekillendirmek doğru değildir. Bir çocuğa “O senin kardeşin, onu kıskanmamalısın” demek yerine, buna sebebiyet veren şeyleri araştırıp çözüm yollarını aramak önemlidir. Sorunlara kesin ve net bir biçimde motto uygulamak aile ve çocuklar için doğru olmayacaktır. Fakat sorunun ne olduğunu öğrenmek ve çözüm üretmeye çalışmak durumu düzeltmeyi sağlayabilir.
İnsana Kıskançlık
Özellikle ikili ilişkilerde kıskançlık kavramının çokça kullanıldığına şahit olmaktayız. Bu durumun her iki taraf için de duygusal sorunlara yer açtığını söylemek doğru olacaktır. Psikologlara göre kıskançlığın temeli çocukluk dönemlerine dayansa da bazı insanlarda bu durum sonradan da gelişebilmektedir. Özellikle eşlerine duyulan kıskançlık beraberinde şiddeti getirebilir. Bu yüzden kıskançlık durumunun seviyesi de önemlidir.
Kıskançlığın sebepleri çok fazla olsa da en dikkat çeken üç duygu durumu vardır. Bunlardan biri özgüvensizliktir. Kendine yeterince değer vermeyen ve kendini güvensiz hisseden insanlarda görülmektedir.
İkinci nokta ise, eğitim seviyesinden dolayı kendini düşük görmektir. İkili ilişkilerde çokça görülen eğitim seviyesi farklılığı kıskançlığı etkilemektedir.
Üçüncü nokta da ilgisizlik kavramıdır. Son zamanlarda partneri tarafından yeterince ilgi görülmeyen kişilerde kıskançlık krizleri ortaya çıkmaktadır.
Partnerinizle açık olmak, durumu net bir biçimde anlatmak. Sevginizi ve ilginizi göstermek kıskançlık ve paranoya gibi kavramları en aza indirmenizi sağlayabilir. Düşük düzeyde olan kıskançlığın zarar vermediğini ve üstesinden gelinebildiğini açıklamış olan psikologlar, seviyenin yükseldikçe zarar oranının da artacağına vurgu yapmaktadırlar.
Paraya Kıskançlık
İnsan kendisinde olmayan şeyleri kıskanabilmektedir. Çalıştığı yerde, patrona duyulan kin, nefret gibi kavramlar da paraya duyulan kıskançlığı göstermektedir. Diğer insanları küçümsemek için ellerinden geleni yapan insanlar, parayı da kişiler gibi kıskanmaktadırlar. Bunu farkında olan kesim genelde büyük bir çoğunluktur fakat bunu bilerek ve isteyerek yapmaya devam ederler.
Sosyal Medyada Kıskançlık
Özellikle internetin etkisiyle, etrafındaki kişileri daha net görmeye başlamışlardır. Etrafı gören, sosyal medyanın büyüsüne kapılan kişi onlar gibi olmak ister. Özellikle zenginlik, lüks yaşam, marka kıyafetler gibi kavramların önemli olduğunu zanneden kişi bunu kıskanır ve hayatını ona göre şekillendirmek ister.
Son zamanlarda uygulanan “linç” kavramı da kıskançlık dolayısıyla çıkmaktadır. İnternette çok fazla vakit geçiren kişi, belki de asla sahip olamayacağı şeylere sahip olan kişileri takip etmekte ve kendini kötü hissetmektedir. Bu durumda onlara linç yaparak, kötü hissettirerek kendisinin iyi olacağını zannetmektedir. Araştırmalar, sosyal ilişkilerin azalmasına sebebiyet veren sosyal medyanın, kıskançlığı da tetikleyen bir durum olduğunu söylüyor.
Kıskançlık durumunun her boyutu kötüdür ve beraberinde şiddeti, kini veya nefreti getirmektedir. Bu hissiyata sahip olan herhangi bir insanın, kendisinde bunu fark ettiği anda bir psikologla görüşmesi gerekmektedir.