Günlük yaşantımızda gerek iş yaşamımızda çalıştığımız alanda veya öğrenci isek okuduğumuz alanda bir türlü çözüme ulaştıramadığımız ve hayatımızı etkileyen olayları beynimiz takıntı haline getirmektedir. İşte bu duruma kafaya takma denmektedir.
İster istemez birçoğumuz hayatımızı idame ettirme sürecinde çeşitli sıkıntılar yaşar ve bu sıkıntıları çözmek için düşünmeye devam ederiz. Sonunda bu durum öyle bir hal alır ki, artık elimizde olmayan sorunların çözümlerini bulmak için kafaya takmaya başlarız. Bu da insan psikolojisi ve duygu durumu üzerinde sağlıksız sonuçlanabilecek semptomlara neden olabilmektedir. Uzmanlarda kafaya takmamayı öğrenmemizi salık verirler. Şimdi size kafaya takmama tekniğinin adımlarından bahsedeceğiz.
8 Adımda Kafaya Takmama Tekniği
1. Çözüm
Kafaya takmış olduğunuz probleminiz ile ilgili hiçbir şekilde çözüme ulaşamamış iseniz. Odak noktanızı başka bir ilgi alanınıza çevirin. Unutmayın Murphy kanunlarınında dediği gibi bir şeyi aramayı bıraktığınızda bulursunuz. Bu nedenle en az bir gününüzü başka bir uğraş ile geçirin.Çünkü beynimiz bazen çözümden çok probleme odaklı olabilmektedir. Zaten kafaya takmayı strese dönüştürende beynin bu davranış biçimidir.
2. Ertelemek
Kendinize yeterli vakit ayırıp, beyninizi ve iç dünyanızı dinlendirdiğinizden emin olduktan sonra söz konusu olan ertelediğiniz probleminize tekrar odaklanın. Ama bu adımdaki önemli nokta ne zaman ve nerede düşüneceğinizi planlamaktır. Zamanını ve yerini belirleyip bir de ne kadar süre düşüneceğinizi belirleyin. Böylece beyniniz probleme değil çözüme programlanmış olacaktır.
3. Yardım
Bazen kafaya taktığınız problemi çözebilecek kişi siz olmayabilirsiniz. Bu durumda genelde toplumsal olarak yardımsever olsak dahi, kendi problemlerimiz için yardım almaktan çekinen hatta utanan bir yapımız var. Asla yardım istemekten ve aramaktan çekinmeyin. İlk başvurduğunuz en yakınınızdaki kişiler belki kafaya taktığınız bu soruna anlamlı bir çözüm bulamayabilirler. Ancak başkalarından da hatta tanımadığınız uzmanlardan da yardım istemekten çekinmeyin. Unutmayın atalarımız “bin bilsen de bir bilene danış.” demişler.
4. Yazmak
Günlerce kafanıza taktığınız ve çözüme ulaşamadığınız sorunlarınızı bazen bir kağıda dökmek veya elektronik ortamda yazıya geçirmek size farklı bir bakış açısı yakalatabilmektedir. O ana kadar hiç fark etmediğiniz bir çıkış noktasını görebilir, ve sorununuzu daha etkin bir şekilde çözebilirsiniz. Ayrıca uzmanlara göre, sorun hal edildikten sonrada yazdığınız yazıyı silmek veya yakmak, yırtıp atmakta ruhsal olarak size rahatlama hissettirebilmektir.
5. Seçebilmek
Aslında bizi ruhsal ve duygusal olarak sağlıksızlaştıran temel şeylerden biri, insan olarak neyi kafaya takıp takmayacağımızı büyük bir ilgisizlik ile seçmememizden kaynaklanmaktadır. kafaya takacağımız ve çözümüne odaklanacağımız şeyleri iyi seçmemiz gerekmektedir. Unutmamalısınız ki zamanınız değerlidir. Bu nedenle kafaya taktığınız konu, harcayacağınız zamana değecek mi? diye kendinize mutlaka sorarak bir seçim yapın. Mesela, elinizde olmayan konuları düşünmekten vazgeçin.
6. İleri Görüşlülük
Aslında ileri görüşlü olma eğilimi bu adımı tam karşılamasa da yapmanız gereken, kafaya takmış olduğunuz sorunun sizi ileriye dönük olarak etkileyip etkilemeyeceği. Yani, kısaca, şu an ki sorun ettiğiniz konu geçici bir mesele mi yoksa kalıcı bir meselemi buna karar vermelisiniz. Elbette hiçbir şey kalıcı değildir, Buradaki kalıcılıktan kastımız bir girişimci mottosu olan, “Önünüzdeki 5 yılı etkilemeyecek bir karar alacaksanız 5 saniyenizi dahi düşünmeye ayırmayın.” sözünü kendi yaşantımıza uyarlamak olmalıdır.
7. En Kötü İhtimal
Kafaya takmama tekniğinde bulunan en kritik adımlardan birisi de olabilecek olan en kötü sonucu düşünerek alternatif yollar bulmaya çalışmak olmalıdır. Yani, biraz kötümser bir tavır takınarak, kafaya takmış olduğunuz sorununuza alternatif çözümler ve belkide o ana kadar göremediğiniz alternatif çözüm yolları bulmanıza fayda sağlayacaktır.
8. Bardağın Dolu Tarafı
Belkide süre gelen olumsuz durumların çok ani ve ardarda olması sizi etkilemiş olabilir. Kafaya taktığınız konuyu sosyal olaylardan etkilenerek kendi kendinize çözümsüzleştirmiş de olabilirsiniz. Bu durumda durup bir derin nefes alıp, aklınızda düşünüp durduğunuz konunun pozitif yanlarını düşünmeye odaklanmalısınız. Hayatta her daim kötü şeyler olmuyor. Hayatta iyi şeylerde oluyor. Bu nedenle bardağın dolu tarafını yani içinde bulunduğunuz konumun veya olayın iyi, güzel tarafını görmeye odaklanın.