7 Nisan 1970 tarihinde San Francisco Kaliforniya’da dünyaya gelen yazar MacKenzie Scott’un babası finans planlamacısı iken annesi de ev kadınıdır. 1988 yılına gelindiği zaman Connecticut’ta bulunan Hotckiss School’dan mezun oldu. Princeton Üniversite’nde eğitim hayatına başlamış olan MacKenzie Scott 1992 yılına gelindiği zaman ise üniversiteden İngilizce lisans derecesini aldı. Yazar, yaratıcı yazma derslerine girmekte olan Toni Morrison’dan eğitim aldı. Morrison aynı zamanda onun için sahip olduğu en iyi öğrencilerden bir tanesi olduğunu söylemiştir. Mezun olmasının hemen sonrasında ise 1992 ile 1994 yılları arasında DE Shaw bünyesinde işe alım sorumlusu ve yazar olarak çalışmaya başladı. Orada çalışmaya başladığı dönemlerde kıdemli başkan yardımcısı olup ileride evleneceği Jeff Bozos da araştırma görevlisi olarak çalışıyordu.
Şimdilerde dünyanın en bilinen sitelerinden bir tanesi olan Amazon’un 1994 yılında kurulması ile beraber bir sene boyunca burada muhasebeci olarak çalıştı. On bir yılın sonunda 2005 yılına gelindiği zaman ise ilk romanı olan The Testing of Luther Albright’ı yazdı. Kitabın ana karakteri olan Luther Albright baraj tasarımcısı ve sadık bir babadır. Ailesini çok sevmekte ve ailesini kendi duygularından koruması sonrasında onlar için mutluluğu yaratabileceğine inanarak kendini kontrol etmeyi başarmaktadır. Fakat meydana gelmiş olan deprem Sacramento’da bulunan evini salladığı zaman Luther’in böylesine özenli bir şekilde inşa etmiş olduğu dünyası da bir anda altüst olmaya başlamıştır.
Oğlunun davranışları gitgide tuhaf ve çok daha tehditkar bir hal almaya başlar. Son derece sevgi dolu olan karısı ondan uzaklaşır ve kendi elleri ile inşa etmiş olduğu ev ilk işaretlerini ortaya koyar. Sarsıntılar sonrasında ortaya çıkmış olan yapısal kusurlar için de araştırmalar yapmaya başlar. Genel olarak kitap yayınlandıktan sonra eleştirmenler tarafından oldukça iyi geri dönüşler almayı başardı. Kitabı başta The New York Times başta olmak üzere Publishers Weekly, New Orleans Review, The AV Club, Kirkus Reviews, The Independent ve Seattle Times ayrıntılı bir şekilde inceledi. Ve bununla beraber yazar tarafından ortaya koyulmuş olan bu kitap 2006 yılında Amerikan Kitap Ödülü’nü kazanmayı da başardı.
2013 yılına gelindiği zaman ise ikinci romanı olan Traps isimli romanını yayınladı. Bu romanda ise film yıldızı olan Jessica Lessing, onu senelerdir paparazzilere satmakta olan dolandırıcı babası ile yüzleşmek adına nihayet saklanmış olduğu yerden çıkmaya karar verir. Las Vegas’a yapmakta olduğu dört günlük yolculuğunda ise hiçbir şekilde beklemediği üç tane müttefik ile karşılaşır. Bunlar yeni doğmuş ikizlere sahip olan genç anne Vivan, Nevada kırsalında bulunan bir çiftlikte tecrit altında yaşamakta olan köpek barınağı sahibi Lynn ve kendi sırları ile güreşmek zorunda kalan korkusuz bir eski askeri koruma olan Dana’dır. Bu dört kadının kaderleri bir anda çarpışırken her biri asla mümkün olabileceğini düşünmedikleri tarzda bir kurtuluş şansına da sahip olmaktadır. MacKenzie Scott birbirinden farklı olan bu hikayeleri oldukça ustaca bir araya getirdi ve ortaya hareketli bir kurtuluş hikayesi çıkmış oldu.
1992 yılında birlikte çalışırken tanışmış olduğu Jeff Bozos ile tanışmalarından üç ay sonrasında evlendiler. 1994 yılına gelindiği zaman ise Seattle Washington’a taşındılar. Çiftin 4 tane çocukları bulunmaktadır. Bu çocuklardan 3 tanesi erkek iken bir tanesi de Çin’den evlat edindikleri kızlarıdır. 1993 yılından 2019 yılına kadar Jeff Bozos ile evli kaldı. İkilinin boşanması o dönemin en fazla konuşulan konularından bir tanesi olmayı başardı. Boşanma adına yapılmış olan anlaşma gereği MacKenzie Scott eski eşine Amazon’daki hisselerinin %75’inin yanı sıra hisselerin oy kontrolünü de verdi. Bununla beraber Washington Post ve Blue Origin havacılık şirketinde sahip olduğu tüm çıkarlarından da vazgeçti. Çiftin boşanmalarından sonra ise dünyanın en zengin üçüncü kadını unvanının da sahibi oldu. Eski eşi olan Jeff Bozos ise yüksek miktarda ödeme yapmasına rağmen dünyanın en zengin insanı unvanını korumaya devam ediyor.
2019 yılının Mayıs ayında herhangi bir yasal bağlayıcılığı olmasa da hali hazırda var olan servetinin büyük bir kısmını hayatı boyunca ya da iradesi dahilinde hayır kurumlarına düzenli olarak vermeye istekli bir şekilde taahhüt etmiş olduğu bir hayırseverlik projesi de olan Giving Pledger’ı imzaladı. Bu kampanya 2010 Haziran ayında resmi olarak duyurulmuştu. Warren Buffet ve Bill Gates de kampanyaya üye toplamaya başlamıştı. Dünyanın pek çok bölgesinde yer almakta olan milyarderlerin bir kısmı bu kampanya için taahhüt verdiğini bildirmiştir. Eski eşi her ne kadar dünyanın en zengin isimlerinin başında gelmesine rağmen kesinlikle bu kampanyayı imzalamayı reddetmişti. Temmuz 2020’ye gelindiği zaman ise yazar ırksal eşitlik, LGBTQ eşitliği, demokrasi ve iklim değişikliğine odaklanmaya karar verdi.
Vermiş olduğu bu karar doğrultusunda ise 116 tane kesinlikle kâr amacı gütmemekte olan kuruluşa toplamda 1.7 milyar dolar bağışladığını duyurdu. Var olan bu organizasyonlardan iki tanesi geleneksel olarak siyahi üniversiteler olarak bilinen Morehouse College ile Howard University’di. 2020 yılının Aralık ayına gelindiği zaman ise Mackenzie Scott tüm dünyayı etkisi altına almış olan Covid-19 salgınının ortaya koymakta olduğu ekonomik etkisinden etkilenmiş olan insanlar adetsek sağlamaya ve bununla beraber uzun vadeli sistematik eşitsizlikleri ele almaya odaklandı. Yapmakta olduğu bu çalışmalar sonucunda da önceki dört ay içerisinde 384 tane kuruluşa toplamda 4,15 milyar dolar bağışta bulundu. Yazar 2020 yılında toplamda birbirinden farklı derneklere 5,8 milyar dolar bağış yapmış oldu. Şimdilerde ise farklı hayır kuruluşlarının yapmakta olduğu çalışmaları inceleyerek çeşitli grupların ihtiyaçlarını gidermek adına da çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
