06/03/2021 - 06:34

Sosyal Medyada Paylaş

Üç Tepe Üç Roman

Üç Tepe Üç Roman

Üç Tepe Üç Roman: Türk Edebiyatında Roman ve Mekân Özdeşliği

Özet: Türk romanının başlangıcı, Tanzimat edebiyatından günümüze kadar geçen uzun bir süreçte şekillenmiştir. Romanların temel unsurlarından biri mekân tasvirleridir. Çamlıca, Tepebaşı ve Metris tepeleri, edebiyatın üç önemli dönemini temsil eden mekânlar olarak öne çıkar. Bu makalede, Çamlıca Tepesi'nin Tanzimat dönemiyle, Tepebaşı'nın Servet-i Fünun ile, Metris Tepesi'nin ise Milli Edebiyat dönemiyle nasıl özdeşleştiğini inceleyeceğiz.

 


Giriş

Roman, olayları anlamlandırma ve toplumsal birikim yaratma amacı güden önemli bir edebi türdür. Tanzimat dönemi öncesi Türk edebiyatında roman ve hikâye türleri yer almazken, bu dönemde nesir türü önem kazanarak bir devrim yaratmıştır. Tanzimat dönemiyle başlayan bu serüven, romanların yazıldığı dönemlerin toplumsal yapılarıyla iç içe geçtiği mekânlarla özdeşleşmiştir.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Üç Tepe" başlıklı yazısında vurguladığı gibi, Türk edebiyatı üç tepe üzerinden gelişmiştir: Çamlıca Tepesi, Tepebaşı ve Metris Tepesi. Bu makalede, üç önemli roman ve bu romanlarda tasvir edilen tepeler aracılığıyla edebi dönemlerin sanat anlayışını inceleyeceğiz: "İntibah" (Çamlıca Tepesi), "Mai ve Siyah" (Tepebaşı) ve "Yaban" (Metris Tepesi).

1. Çamlıca Tepesi ve "İntibah"

Çamlıca Tepesi, Tanzimat edebiyatının simgesi olarak öne çıkar. Namık Kemal'in "İntibah" romanında, bahar tasvirleriyle öne çıkan Çamlıca, dönemin romantik bakış açısını yansıtır. Tanzimat edebiyatı, eski Osmanlı şiir geleneğinden koparak, yeni bir edebi anlayışla halkı bilinçlendirme ve eğitme amacını güder.

Namık Kemal, "İntibah"ta Çamlıca'dan bahsederken, tabiat tasvirlerine büyük yer verir. Bahar betimlemeleri, romantizm akımının izlerini taşır ve dönemin edebi kimliğini yansıtır. Tanzimat döneminde yazılan bu roman, halkı aydınlatma amacıyla kaleme alınmıştır ve "İntibah"ın anlamı da bu amaca uygun olarak "Uyanış"tır.

2. Tepebaşı ve "Mai ve Siyah"

Servet-i Fünun dönemine gelindiğinde, İstanbul'un Avrupa yakasındaki Tepebaşı, edebi bir merkez olarak öne çıkar. Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai ve Siyah" romanında, Tepebaşı'nın tasviri, dönemin sanatçılarının içsel dünyasını yansıtır. Ahmet Cemil karakteri, Tepebaşı'nda ideallerini ve hayallerini sorgular.

Servet-i Fünun yazarları, batı edebiyatına yönelmiş ve realizm akımını benimsemiştir. "Mai ve Siyah"ta müzik ve resim gibi sanatsal unsurlar, romanın yapısına dâhil edilerek dönemin sanatsal kimliği vurgulanır. Ancak, bu dönem sanatçılarının karamsar ve melankolik bir yaklaşımı olduğu da görülür. Bu karamsarlık, Abdülhamit döneminin siyasi baskılarından kaynaklanır.

3. Metristepe ve "Yaban"

Milli Edebiyat dönemine gelindiğinde, Anadolu'nun kalbinde yer alan Metris Tepesi, Kurtuluş Savaşı'nın sembolü haline gelir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" romanında, Metristepe, milli mücadele ruhunun bir simgesi olarak öne çıkar. Yazar, "tepe"yi milli şuura sahip fertlerin ulaşması gereken bir hedef olarak görür.

Milli Edebiyat dönemi, halkı bilinçlendirme ve millî bir kimlik yaratma amacı güden eserlerle doludur. Yakup Kadri ve Halide Edip Adıvar gibi yazarlar, Kurtuluş Savaşı'nın ve milli mücadelenin önemini eserlerinde vurgularlar. Metristepe, bu mücadelenin kazanıldığı bir mekân olarak Milli Edebiyat'ın merkezinde yer alır.

Sonuç

Üç tepe, üç farklı edebi dönemin simgesi olarak öne çıkar: Çamlıca Tepesi Tanzimat edebiyatının romantik idealizmini, Tepebaşı Servet-i Fünun'un batılaşma çabalarını ve Metris Tepesi Milli Edebiyat'ın milli mücadele ruhunu temsil eder. Bu tepeler, yalnızca edebi tasvirler olarak değil, aynı zamanda dönemlerinin toplumsal ve sanatsal yapılarının birer sembolü olarak da karşımıza çıkar.

Tanzimat, Servet-i Fünun ve Milli Edebiyat dönemlerinin romanlarında bu tepeler, edebi akımların ve yazarların dünya görüşlerinin bir yansıması olarak görülür. Çamlıca, Tepebaşı ve Metristepe, Türk romanının gelişiminde önemli rol oynamış ve bu dönemin edebi kimliğini şekillendirmiştir.


Sonuç Notları: Çalışmamızda üç tepeyi merkeze alarak Tanzimat, Servet-i Fünun ve Milli Edebiyat dönemlerinin roman ve mekân ilişkisini inceledik. Bu tepeler, sadece romanlarda yer alan mekânlar değil, aynı zamanda dönemin edebi ve toplumsal yapısının da birer göstergesidir. Çamlıca Tepesi romantizmin, Tepebaşı batılılaşmanın ve Metris Tepesi milli mücadelenin simgesi olarak Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

Anahtar Kelimeler : Çamlıca, Tepebaşı, Metris, Üç tepe, Türk romanı, Tanzimat, Servet-i Fünun, Milli Edebiyat

8 1
Tüm Zamanların En Güzel Kadınları: Efsaneler Ve Unutulmaz Güzellikleri

Tüm Zamanların En Güzel Kadınları: Efsaneler Ve Unutulmaz Güzellikleri

Dünyanın en güzel kadınları, yalnızca fiziksel güzellikleriyle değil, aynı zamanda başarıları ve kalıcı etkileriyle de hatırlanırlar. Bu kadınlar, ...