28/02/2021 - 00:03

Sosyal Medyada Paylaş

Duygusal Zeka Kariyer Başarısı İçin Neden Çok Önemlidir?

Duygusal Zeka Kariyer Başarısı İçin Neden Çok Önemlidir?

Zeka katsayısı (IQ) olarak puanlanan geleneksel zeka, bilişsel muhakeme yeteneğinin göstergesidir. Okul ve kolej boyunca yaptığımız sayısız test ve sınav, ne kadar zeki olduğumuza dair bir ölçü vermeli. Ve bunu belli bir dereceye kadar yapsalar da, yüksek akademik notlar tek başarı ölçütü değildir.

Elbette, akılcı düşünme gerektiren çalışma alanlarında akademik yetenek ile kariyer başarısı arasında bir ilişki kolaylıkla kurulabilir; başarılı doktorlar, mühendisler ve bilim adamlarının tipik olarak yüksek IQ'ları vardır. Ancak tek başına yüksek bir IQ, başkalarıyla etkileşime girmeyi içeren bir kariyerde başarının garantisi değildir, ki bu var olan hemen hemen her meslek için geçerlidir.

Duygusal bölüm (EQ) olarak puanlanan duygusal zeka, bir kişinin başarılı bir çalışan profesyonel olmaya devam edip etmeyeceğinin daha doğru bir göstergesi olarak lanse ediliyor. Burada neden böyle olduğuna bakıyoruz. Daha önce de belirtildiği gibi, neredeyse her meslek insan etkileşimini içerir. Elbette birkaç istisna yapılabilir: yalnızlık içinde çalışan yazarlar ve bilim adamları, etkileşim sanatında ustalaşma ihtiyacından kurtulurlar. Ancak çoğumuz için başkalarıyla etkileşim kurmak günlük bir ritüeldir. Duygusal zekanın önemi burada yatmaktadır.

Duygusal zeka, Oxford sözlüğü tarafından "kişinin duygularını fark etme, kontrol etme ve ifade etme ve kişilerarası ilişkileri mantıklı ve empatik bir şekilde ele alma kapasitesi" olarak tanımlanır. Tanınmış bir psikolog ve duygusal zeka üzerine birkaç kitabın yazarı olan Daniel Goleman, duygusal zekanın beş temelini ve neden başarılı bir kariyere karşılık geldiklerini açıklıyor:

Öz farkındalık kendinin farkında olan kişi duygularının kontrolü altındadır. Bu tür insanlar kendi içlerindeki duygu değişimlerini ve onlara neden olan hem iç hem de dış tetikleyicileri belirleyebilirler; Bir patrondan gelen eleştiri veya kişisel bir problem, muhakeme yeteneğimizi etkileyen çeşitli duygulara neden olabilir. EQ'su yüksek kişiler, bu tür olayları duygusal kargaşayla bozulmadan rasyonel bir bakış açısıyla görebilir ve bu da gelişmiş bir muhakeme yeteneği ile sonuçlanır.

Öz denetim bir işyerinde kişinin duygularını kontrol altında tutması çok önemlidir. Her insan düzenli olarak çok sayıda duygu ile başa çıkmak zorundadır ve davranışınızı onların dikte etmemesi çok önemlidir. Mantıklı davranma yeteneği, dürtüsel davranışa direnirken, çalışan profesyoneller için çok değerli bir özelliktir.

Motivasyon yüksek EQ'ya sahip insanlar kendi kendilerini motive ederler. Yine de para veya iş unvanları tarafından yönlendirilmiyorlar; her eylemin duygusal ödüllerini tartıyorlar ve hayal kırıklığına ve başarısızlığa şaşırtıcı bir şekilde dirençli olan içsel bir hırsla besleniyorlar. İşverenler her zaman çalışanlarını motive etme zorluğuyla karşı karşıya kalmıştır ve bu nedenle motive edilmeye ihtiyaç duymayanlar işyerinde oldukça değerlidir.

Empati duygusal açıdan zeki insanlar yalnızca duygularının farkında değildir, aynı zamanda başkalarının duygularını da hissedebilirler. Durumları diğer kişinin perspektifinden görme konusunda esrarengiz bir yetenekleri vardır. Öfke ile beslenen argümanlar, yüksek EQ'ya sahip kişiler tarafından kolayca çözülür çünkü diğer kişinin sorununu anlar ve endişelerine gerçekten cevap verebilirler.

İnsan becerileri duygulara hakim olmaları nedeniyle, duygusal açıdan zeki insanlar başkalarıyla iyi geçinir. Meslektaşları ile yakınlık ve güven oluşturmayı daha kolay bulurlar. Ayrıca, arkadan bıçaklama, kötü söz verme ve hızlıca saygı ve güvenilirlik kazanabildikleri başkalarına zarar verme gibi ofis politikalarından uzak dururlar. Goleman, Duygusal Zeka adlı kitabında, kariyer başarısı bağlamında IQ ve EQ arasındaki farkı açıklıyor:

“IQ, belirli bir alanda karşılaştığınız bilgi ve karmaşıklıkları idare edecek bilişsel kapasiteye sahip olup olmadığınızı gösterebilir. Ancak bu alana girdiğinizde, duygusal zeka kimin en başarılı olacağına dair çok daha güçlü bir belirleyici olarak ortaya çıkıyor, çünkü belirli bir işte olduğumuzda ne kadar iyi yaptığımızı, ilişkilerimizde kendimizle nasıl idare ettiğimizi belirleyen şey budur. "

0 0
Yaşlandığımı Nasıl Anlarım ?

Yaşlandığımı Nasıl Anlarım ?

Yaşlanmanın alamatlerini sayarken kendimce bir takım ölçülerim var.