Acısıyla, tatlısıyla, korona virüsün zorluklarıyla bu yılın son gününe geldik. 2021 yılı inşallah sağlıklı, mutlu ve huzur dolu bir sene olur.
Düşünüyorum da zaman geçtikçe herşey değişiyor. Eskiden sosyal yaşantımız daha azdı. Elde olmıyana üzülmez, azla yetinir, her şeyden mutlu olurduk. Yılbaşının gelmesini iple çeker, gün gün sayardık. O gün evimizin geleneksel yemeği tavuk dolması, karakuş tatlısı yapılırdı. Babamla annem kendi yetiştirdikleri horoz ve tavukların arasından, 3 yada 4 tane belirlerdi. Abim, ben ve kız kardeşim yakalamak için sevinçle koşar t yakalayıp babama teslim ederdik. Kan ter içinde....
Babam horozları duayla keser anneme verirdi. Annemde horozların tüylerini temizledikten sora, hazırladığı iç harcı doldurur itinayla dikerdi. Koca bakır tencereyi odun ateşine kurar, horozun suyuna da mis gibi çorba yapardı.
Ablalarım bahçemizde yetiştirdiğimiz, yemyeşil göbekli marulları, taze turpları, havuç, tere, yeşil soğan, yeşil sarımsak ve naneleri toplarlar tulumba suyunda yıkanırdı. Birde Turunç ağacından TURUNÇ, lar da toplanır yıkanır akşama hazır edilirdi. Annem kendi hazırladığı hamurla yufkaları açıp karakuş tatlısı yapardı. Birde en sevdiğim taze marul göbeğinden ince ince kıyıp yapılan teretür soframızı tamamlardı.
Bu arada ben ve kız kardeşim hep ayak işleri yapardık. Hatırlıyorumda o zamanlar soğuktan ellerimiz kızarır,donduğunu hissederdik. Arada odun ateşine yaklaşır ellerimizi ısıtıp , ısınmaya çalışırdık. Bütün aile bireyleri sofraların etrafına otururdu. Sofralara annemin tandırda pişirdiği açık ekmekler ıslanır, sofralara dizilirdi.
Ardından yemekler konurdu...
Babam. Yeni yılın sağlıklı ve hayırlı geçmesi için dua eder, bizde amin dedikten sora, besmele çekerek yemeğe başlardık.
En yakın akrabalarımızda gelirdi. Hep beraber nasılda güzel eylenirdik. Örneğin, gençler papaz kaçtı oynardı. En son elinde papaz kalana ceza verilirdi. Çeşitli hayvan taklitleri, emekliyen ve ağlıyan bebek taklitleri, şarkı söyletilir yada tek ayak üstünde durma vs... Nasılda güler eylenirdik. Televizyon yok, telefon yok....
Babam ilk akşamdan odasına çekilirdi. Annem,se yazdan hazırladığı kabak ve simsiyah karpuz çekirdeklerini, sobanın üzerinde kavururdu. Çekirdekler kızardıkça mis gibi koku yayılırdı. Bu doğal çereze kavruk yada kavurka denirdi. Ardından kestaneler pişer, biz çocuklarda avucumuzun içine sakladığımız kestaneleri çiftmi tekmi diye oyun oynardık.
Vaktin nasıl geçtiğini anlamazdık. O güne mahsus. Sabahın 3 yada 4 de kadar otururduk.
Şimdi ise kendi çocuklarımızı bile çağıramıyoruz. Herkes kendi halinde, Sağlık olsun.
Bu yeni yılda hastahanelerdeki bütün hastalara şifa, Sağlık çalışanlara kuvvet, sağlık ve kolaylıklar diliyorum.
2021 yılının herkese, önce sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum....