Bir bilimi ya da bilgiyi öğreten kişi olarak adlandırılan öğretmen, özellikle çocuklar için çok önemli bir meslek haline gelmektedir. Öğretmenler sadece bilimi ya da bilgiyi değil sanatı, tekniği de anlatmak, açıklamakla görevli olabilmektedir. Toplumdaki önemli yerini, öğrencileri hedefe götüren yolda yardımcı olarak belirlemektedir. Eğitim sektöründe değerinin ölçülemeyeceği konusunda her toplum onay vermiş, bu konuda da formasyon bilgisine de güvenilmiştir. 
 
Bir bilim dalını ya da sanatı öğrenen kişi, ilk olarak yapabildiği ya da ilgi duyduğu bir temayı, konuyu seçer. Sonraki süreçte ise, bu konuda bilgi sahibi olmak için dört senelik alanı üniversitede okumalıdır. Bilgileri öğrenmeden, öğretmek mümkün olmayacağı için, öğretmen adayı ilk olarak seçtiği konu hakkında uzmanlık seviyesinde olmalıdır. Teknik ve pratik bilgilerini bilen öğretmen adayı, formasyon alanında da bilgi sahibi olmalıdır. Kendilerine verilen ya da yetkili sayıldıkları dersi öğretebilmek için, bu alanda deneyimi olmalıdır. Bu deneyimi ancak ve ancak formasyon eğitimi ile öğrenilmektedir. Öğretmenlik yapılabilmesi için formasyon önemlidir.  
 
Öğretmenlik kutsal sayıldığı için bu durumun hakkını vermek gerekir. Kutsal sayılmasının nedenlerinden biri, kişileri hayata alıştırmak ve onlara sadece bilgi vermek değil, eğitim ve öğretimi aynı anda yapmaya çalışmaktır. Öğretmenler aynı zamanda öğrencilerin eksik kaldığı konuları bilmelidir. Öğrencinin hangi konuda yeteneği varsa bu konuya dikkat çekmeli ve çocuğun okulu, eğitimi ve bilgiyi sevmelerini sağlamaktır. Öğretmen, öğrencilerini şekillendirdiği için bakış açısının da geniş olması gerekmektedir. 
 
İLK MADDE : İNOVASYON OLMALI 
 
21. Yüzyılın gerektirdiği durumlara ayak uydurmalıdır. Öğretmenler bu konuda eksik kalmamalı, çağın gerektirdiği kavram ve olaylara karşı açık fikirli olmalıdır. Tüm öğrencileri aynı şekle sokmamalı, bu konuda herkesin farklı bir birey olduğunu fark etmelidir. Yenileşmeye önem göstermeli ve yaratıcı fikirler bulmalıdır. Aynı zamanda sadece kendisi için değil, çocuklar için de yaratıcı fikirler bulmaya yardımcı olmaya çalışmalıdır. Öğretmenlerin mesleğe girdiği yıl ile şu anda içinde bulunduğumuz yıl arasında fark olabilir. Bu farkı kapatmak adına kendini sürekli geliştirmelidir. Çocuklarla iyi ve sağlıklı bir iletişim kurabilmesi için kendini yeniliğe kapatmamalıdır. Firmalar için kullanılan bu kavram, hayatımızın her alanında gereklidir.  
 
İKİNCİ MADDE : İLETİŞİM KURMAK 
 
İletişim kurmak dendiği zaman zaten öğretmenlerde olması gereken bir özellik gibi algılansa da aslında birçok öğretmenin iletişim kurma konusunda zorlandıklarını görmekteyiz. Her ne kadar not kavramı kimsenin istemediği bir kavram olsa da öğretmenlerimiz bu notları vermek zorunda olduğu için, vicdanlı davranmalıdır. Sadece vicdanlı değil aynı zamanda yönlendirici özellikleri olması gerektiğinden dolayı öğretmen aynı zamanda iletişim konusunda başarılı olmalı ve çocuklarda da iletişimi güçlü tutmaya çalışmalıdır.  
 
Eğer bir çocuk düşüncelerini çok rahat bir şekilde aktaramıyor, öğretmeninden veya arkadaşlarından çekiniyorsa bu konuda öğretmenlere çok büyük görevler düşmektedir. Her öğretmen, çocuğun rahatlayabilmesi için bir ortam oluşturmalıdır. Saygı çerçevesinde her çocuğun kendini anlatabilmesine izin vermelidir. Bu iletişim kurma yolunda atılacak ilk adımdır.  
 
Aynı zamanda öğretmenlerde belirli bir şehrin ağzı varsa, diksiyon kursuna gitmeli ve bu ağız yapısını değiştirmeye çalışmalıdır. Çünkü öğretmenler çocukların taklit edeceği en idol kişilerden biridir. Tam bu noktada diksiyon kursunun her yaşta alınabilen bir kurs olduğunu belirtmekte fayda olacaktır.  
 
Yine aynı şekilde öğretmen her söylediğine ve yaptığına dikkat etmelidir. Eğer bir şeyin kötü olduğunu anlatıyorsa, o kötü şeyi yapmamalıdır. Çünkü çocuklar çok zekidir ve her şeyi fark edebilirler. Doğruyu yanlışı öğretme konusunda öğretmenlere çok iş düşmektedir.