Artık birçok insan evden çalışıyor. Ortamdaki bu değişim, özellikle bir ofiste çalışmaya aşinasanız, alışmak biraz zaman alabilir. Çalışan ebeveynlerin çoğu çocuklarının online eğitimini yönetiyor. Eşler veya oda arkadaşları birlikte daha fazla zaman geçiriyor. İş ve ev yaşamlarını ayrı tutmak daha zor hale geliyor.
Çoğu zaman bu zorluklara ek olarak alan eksikliği de vardır. Herkesin ayrı bir ofiste yayılacak ve keyfini çıkaracak bir alanı yoktur. Apartman dairesi veya stüdyo gibi daha küçük alanlarda olanlar için, işi fiziksel olarak evden ayırmak için daha az seçenek vardır. Akıl sağlığınızı korurken ve mutlu bir evinizi korurken, uzak bir çalışma ortamında biraz denge bulmak ve üretken kalmak hala mümkündür.
Ofis Süreçlerinden Yararlanın
Herkesin her gün neler yaptığını gösteren bir ev takvimi ile başlayın. Ebeveynler okul programlarını bilecek, çocuklar veya oda arkadaşları bir konferans görüşmeniz olduğunda "sessiz zamana" ihtiyaç duyduğunuzda bunu bilecek.
Büyük bir beyaz tahta takvimi kullanarak veya dijital takvimleri senkronize edip paylaşarak bu ev programını oluşturun. Dijital bir takvim kullanıyorsanız, "hatırlat" uyarısı gibi özellikleri kullanın. Bu şekilde, evdeki herkes bir konferans görüşmesinin başlamak üzere olduğunu bilir, böylece unutmazlar.
Benimsenmesi gereken bir diğer ofis süreci de günlük toplantıdır. Çok önemli olmak zorunda değil. Beklentilerinizi ve planlarınızı hızlı bir şekilde paylaşmak günün beklenen olayları hakkında birbirinize sorular sormak için kahvaltıda on dakika ayırmanız yeterli.
Fiziksel İş Ayrımı Yaratın
Bir stüdyo dairede olsanız bile, ayrı bir çalışma alanı oluşturmak yine de mümkündür. Dizüstü bilgisayarınız için mutfak masasını kullanabilirsiniz, ancak işiniz bittiğinde, o dizüstü bilgisayarı bir sonraki iş gününe kadar bir çekmeceye koyun veya cihazları, dosyaları, evrakları ve işle ilgili her şeyi içeren bir çalışma kutusu yapın. Fiziksel eylemler, “iş” modunu zihinsel olarak kapatmanıza ve evinizi kişisel bir alana döndürmenize yardımcı olur.
Dışarı Çıkın ve Temiz Hava Alın
Bazı aktivitelerdeki mevcut kısıtlamalara rağmen, dışarı çıkıp biraz temiz havanın tadını çıkarmak hala mümkündür. Ayrıca, çok hareketsiz kalmamak için çalışma ortamınızdan uzaklaşmanız ve hareket etmeniz gerekir.
Biraz egzersiz bile zinde kalmanıza yardımcı olur. Ayrıca, yürüyüş yapmak veya bir bisiklete binmek, evdeki herkesin birbirinden biraz uzaklaşmasına yardımcı olur.
İşverenler veya Müşterilerle Sınırlar Oluşturun
Uzak bir ortama uyum sağlamak sadece çalışanlar ve onların aileleri veya oda arkadaşlarıyla ilgili değildir. Ayrıca, sınırları aşmamış ve herhangi bir zamanda sizinle iletişim kurma hakları içinde olduğunu düşünen işverenler veya müşteriler için de önemli bir değişikliktir. Yine de "yetkili" olsalar bile, ne zaman çalışacağınızla ilgili hâlâ söz hakkınız var.
İş gününüzün ve haftanızın başlangıç ve bitiş saatleri hakkında müşteriler veya işverenlerle iletişim kurun. İşten sonra cihazlarınızı susturarak veya kapatarak bu planlara bağlı kalın ve sınırlarınızı zorlayın. Bu şekilde, bu işveren veya müşteri davranışına karşılık verme ve teşvik etme eğiliminde olmayacaksınız.
İşverenlerden Yardım İsteyin
Bu zamanlarda, şirketlerin bu ihtiyaçları karşılamak için stres yönetimi ve çalışan sağlığı programları geliştirmeye ve sunmaya başladığını görmek cesaret vericidir.
Kendinizi yalnız veya bunalmış hissediyor, fiziksel sorunlarla mücadele ediyor veya mali kayıplar gibi üzücü durumlarla karşılaşsanız da başa çıkmanıza yardımcı olabilecek kaynaklar için işverenlere ulaşın.
Beklentilerinizi Düşürün
Standartlara sahip olmak iyi olsa da, bazen kendimize yüklediğimiz beklentiler çok yüksektir ve önemli ölçüde ek strese neden olabilir. Üretken olmayı, çocuklarımızın en iyi şartlara sahip olmasını ve daha rahat bir evde yaşamayı ve çalışmayı çok isteriz.
Ancak gerçek biraz farklı görünebilir ve hissedilebilir. Hiçbir şeyin mükemmel olması gerekmez. Bunun yerine başarabileceklerinizi hedefleyin ve elde edilenlere odaklanın..